Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için İstanbul'un yeri çok ayrı.
Sadece İstanbul'da siyaset yaptığı, İstanbul'u sokak sokak, meydan meydan bildiği için değil.
İstanbul Türkiye'nin hem en kalabalık hem de sanayisi, akademisi, sivil toplumu, esnaf-sanatkârları, tarihî-mimari eserleri ve doğal-kültürel değerleriyle ülkenin kalbi konumunda olduğu için.
Sekteye uğramaması, hiçbir sorunun kronikleşmemesi lazım.
Bu açıdan son beş yılın ziyan olduğu, rutin şehir hizmetlerinin bile aksadığı ortada. "Bindiğin belediye otobüsünü itmek" diye bir deyim bile oluştu gündelik dilde.
Halkın çektiği eziyete üzüldüğünü sıkça dile getiriyor Erdoğan. İstanbul'u yeniden kazanmak ve İstanbullulara layık oldukları hizmetleri sunmak konusunda istekli ve azimli görünüyor.
Hafta sonu partisinin kurmaylarıyla buluştuğunda da aynı mesajı vermiş yol arkadaşlarına.
CUMHURBAŞKANI ÇOK ZİNDE
İstanbul İl Başkanlığında yapılan toplantı pozitif bir havada geçmiş. Cumhurbaşkanı çok zinde imiş.
Toplantıya katılan İstanbul milletvekilleri, İstanbul'da ikamet eden MKYK üyeleri, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe belediye başkanları, teşkilat başkanları ile kadın ve gençlik kolları başkanlarının izlenim ve önerileri konuşulmuş.
İstanbulluların beklentilerini aktarmış sahadan hiç ayrılmayan AK Partililer. Kendilerine sorulan isimlere ilişkin düşüncelerini yazmışlar matbu bir kâğıda. Birer isim önermeleri de istenmiş. Önerdikleri ismin İstanbul'a katkısını ve farkını da detaylıca anlatmışlar.
Hangi ismin öne çıktığını sorduğumda tek isim duymadım doğrusu. Formların işlendikten sonra Erdoğan'ın masasına gideceği, nihai kararı kendisinin vereceği söylendi.
İSTİŞARELER, ANKETLER, TEMAYÜL YOKLAMALARI...
Partinin fikri dışında doğrudan vatandaşın eğilimini-talebini okumak için de anketler yaptırdı AK Parti. İstanbul'un ilçelerini ayrı ayrı ölçen memnuniyet araştırmaları bunlar. Şu ana kadar beş kere yaptırılmış.
Bunlar dışında ayrıca temayül yoklaması yaptırılıyor.
Sadece İstanbul'da 10 bin İstanbullu oy kullanmış. Kamuoyu araştırma şirketlerinin ülke genelinde bile ulaşamadığı büyüklükte bir sayı bu. Doğru örneklemle vatandaşın nabzı milimetrik ölçüldü demektir.
"ŞOVA BAK" YAPMAYAN, İŞ YAPAN BİR ADAY
Bütün bunlar ışığında görünen o ki AK Parti, iyinin de iyisi bir aday çıkarmaya hazırlanıyor İstanbul'da.
İstanbullunun çilesini bitirecek, eksikleri ihtiyaçları acilen karşılayacak, laf değil hizmet üretecek, ezcümle "şova bak" yapmadan işiyle gücüyle uğraşacak bir isimle çıkacak İstanbullunun karşısına.
Erdoğan'ın 31 Mart seçim startını 18 Mayıs akşamından verdiği hatırlanırsa AK Parti'nin adaya ve hedefe ne kadar odaklandığı daha iyi anlaşılacaktır.
DEPREM BİRİNCİ ÖNCELİK
Trafik ve toplu taşımada aksaklık gündelik hayatı en fazla zorlayan ve medyaya en çok yansıyan kalem şüphesiz.
Ama hafta sonu istişare toplantısında öncelikle ele alınan konu İstanbul'un depreme hazırlığı olmuş.
Katılımcılar vatandaşın deprem endişesinin arttığını, AK Parti'den İstanbul'u depreme en hızlı şekilde hazırlayacak aday istediklerini aktarmışlar.
Buna göre CHP adayının son beş yılı depreme hazırlık açısından da heba etmesi sahanın en büyük pişmanlığı olarak dile getirilmiş. Kentsel dönüşüm bütçesinin şahsi tanıtım için harcanması vatandaşı kızdırmış.
Bu açılardan AK Parti hem mevcut rakibinin deprem duyarsızlığı hem de göstereceği adayın depreme karşı mutlak motivasyonuyla yarışa önde başlıyor denebilir.