Ahraruşşam’ın lider kadrosu neredeyse tamamen katledildi.
Allah, cümlesinin şehadetini kabul eylesin.
Perşembe günü öğle saatlerinde şehid Ahraruşşam lideri Ebu Abdullah’ın ailesini ziyaret ettik; annesi ve iki kardeşiyle görüştük.
Annesi tam bir şey diyecekken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı; utanıp yanımızdan uzaklaştı, ama birkaç dakika içinde kendini toplayıp geri döndü; “Hepiniz evladımsınız, hoş geldiniz, Allah razı olsun” dedi.
Taziyenin ardından Ebu Abdullah ve dört arkadaşının defnedildiği kabristana gittik.
Ebu Abdullah’ın kardeşlerinden büyük olanı, orada, uzun uzun sustuktan sonra, birden, yere bakarak ve sakince, ama bir şekilde coşkuyla, şunu söyledi:
“Bizi bitirdiklerini sanıyorlar, ama biz daha yeni başlıyoruz Allah’ın izniyle. Ahrar’ı geçmişte şu veya bu sebeple terketmiş olan kimseler dün ve bugün bize ulaşıp silahlarıyla beraber emrimizde olduklarını bildirdiler. ‘Bu zor günlerde, düşmana inat, yanınızdayız’ dediler. Şehadet, bereketiyle geldi. Ebu Abfullah’ın açtığı yolda büyüyerek ilerleyeceğiz inşaallah.”
Akşamleyin, Ahraruşşam’ın yeni lideri Ebu Cabir’le görüşmek de nasip oldu.
Ebu Abdullah’ı anarken gözleri buğulandı Ebu Cabir’in.
Suriye’nin nice evladı devrime sırt çevirirken başından beri devrimin yanında yer alan Türkiye’nin kendilerini ne kadar duygulandırdığını anlatırken de gözleri buğulandı.
Ebu Abdullah ve arkadaşlarının şehadet haberini alır almaz Ahraruşşam’la dayanışma yarışına giren mücahitler bahsinde ise parladı gözleri.
İnna Lillahi Ve İnna İleyhi Raciun.
Allahu Ekber Ve Lillahi’l hamd.