Klişe olacak ama (hoş bu da bir klişedir!), sormadan edemeyeceğim...
Sen neyin peşindesin Ahmet Hakan?...
Demokrasilerde işlerin nasıl yürüdüğünü çok iyi bilen ve bu derin demokrasi bilgisiyle iktidara ayar vermek isteyen Boyner’e kol kanat gerdin!...
‘TÜSİAD’a vurmak neden kolaylaştı’ diyerek oligarkların avukatlığını yaptın... ‘Vurmayın TÜSİAD’ıma!..’ diye yazı döşendin...
Akıllara ziyan bir yazıydı..
Bu TÜSİAD aşkını ‘at sahibine göre kişner..’ ya da ‘insan yediği kabın içine etmez’ deyişleriyle açıklayabilirsin lakin sen, işi 28 Şubat Medyası’nın avukatlığını yapmaya kadar götürdün!...
Diyorsun ki; ‘Siviller kışkırtıyor, asker darbe yapıyor, bir balondur..’
Diyorsun ki; ‘Askerin kışkırtılmasına gerek yoktu, asker zaten kışkırmış durumdaydı!.. (‘Kışkırmış’ ne demekse!.. Azmış gibi bir şey herhalde!..)
Diyorsun ki; ‘Kışkırmış asker darbe için harekete geçer, bütün siviller de ona itaat eder..’
Ama, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda ’28 Şubat’ta direnen bir televizyon kanalının görünen yüzü olarak ithamlara maruz kaldım..’ diyorsun.. Demek ki, bütün siviller askerin yanında yer almamış.. Sen de o zaman kışkırmamış cengâver bir sivil olarak darbecilerle mücadele etmişsin... Bu ne yaman çelişkidir böyle!..
Ama Maşallahın var!.., Şimdi de mücadeleye devam ediyorsun...
‘Siviller kışkırtıyor, asker darbe yapıyor balonu..’ diyerek darbeci sivilleri kurtarmaya çalışıyorsun...
Siviller kışkırtmadı öyle mi?...
Komutanların verdiği brifinglere katılan, askerlerin konuşmalarını avuçları kızarana kadar ayakta alkışlayan yüksek yargı mensupları, öğretim üyeleri, rektörler kışkırtmadı!..
Müslüm Gündüz Fadime Şahin tiyatrosunu evirip çevirip günlerce ekranlara taşıyan televizyon kanalları kışkırtmadı!...
Coptagoncu Kalkancı’yı tarikat şeyhi diye yutturan medya da kışkırtmadı!...
Hele gazetelerin hiç suçu yok!..
Örneğin şu manşetler;
...
Refah’a üç uyarı...
Ettiğini buldu..
Ordudan ambargo...
Paşa’nın öfkesi...
Tehdidin adı irtica...
Komutanlardan Paşa’ya destek...
Muhtıra gibi brifing...
Genelkurmay’da düşman değişti...
Ordu’dan son uyarı...
Gerekirse silah bile kullanırız...
Bu defa silahsız kuvvetler halletsin...
...
Orduyu hiç kışkırtmadı!...
Ah Ahmet Hakan ah...
Medya patronları bile senin kadar patroncu olamadı;
‘Yaptık ama sorun bakalım neden yaptık!..’ diyeni de çıktı, ‘bir şeyler yaptık ama hatırlamıyorum!..’ diyeni de...
Bak Ahmet Hakan.., hiç kızmaya hakkın yok...
Ben aslında kışkırmış değilim!.. Ama sen çok kışkırtıcı yazıyorsun!..
Sonra ben de kışkırıyorum!..
Al işte.., yine kışkırdım!...