Düşünün, daha 30’lu yaşlarınızda Türkiye’nin kendi alanında en büyük şirketinin kurucususunuz.
Bir gün bir de bakıyorsunuz ülkenin en çok satan yazarlarından birisi yeni bir kitap yayınlamış, 200 bin basmış hatta ilk baskıda ve kitap sizin hayat hikayeniz.
Esinlenmiş demiyorum, karakterin ismi bile sizin isminiz. Doğum yılı, memleketi aynı, hikayeniz aynı.
Ne yapardınız?
Siz bu 30 yılı yaşamak için 30 yıl x 365 gün, yani 10950 gün her sabah uyanıp bir mücadele vermişsiniz. Kendi başarı hikayenizi gergef işler gibi işlemişsiniz. Ama birisi ya da birileri hikayenizi alıp milyonlara satmak için kolları sıvamış.
Tepkiniz ne olurdu?
Güçlü Gökozan bu hikayenin gerçek kahramanı. Benim de 10 yıllık dostum, arkadaşım. Başarı hikayesinin en önemli 10 yılına şahitlik ettim. Nelerle boğuştuğuna, ne mücadeleler verdiğine şahidim.
Ancak Ahmet Batman ismiyle çeşitli kitaplar yazmış bir yazar ya da bir yazı grubu, Destek Yayınları etiketiyle bu kitabı “Beni İçinden Sev” adıyla kitaplaştırdı.
Küçük değişiklikler de gözden kaçmıyor: “Gözde” olan ikiz kız kardeşinin adını “Güneş” yapmış yazan kişi ya da kişiler. Büyük ihtimalle ismi beğenmediler…
Eğer Ahmet Batman diye birisi varsa ortaya çıkmalı ve neden böyle bir şey yaptığını açıklamalı.
Eğer Ahmet Batman diye biri yoksa, bu isim bir yazı grubunun yarattığı bir sanal karakterse yayınevi çıkıp Ahmet Batman imzasıyla yayınladıkları tüm kitaplar için, tüm okuyucularından özür dilemeli. Ve hatta Ahmet Batman okuyucuları da aptal yerine kondukları için hesap sormalı.
Zira eğer böyle biri yoksa bu okuyucuyu kandırmak değil midir?
Destek Yayınları son yılların en çok “ünlü yazar” çıkartan yayınevi. Proje kitaplarıyla biliniyor. Ticari anlamda ciddi başarı sağlamış bir yayınevi. Patronu Yelda Cumalıoğlu ile de tanışmışlığımız, sohbet etmişliğimiz var.
Güçlü Gökozan günlerdir sosyal medyadan yazdığı halde ne Ahmet Batman’ın sosyal medya hesaplarından, ne Destek Yayınları hesaplarından ne de Yelda Cumalıoğlu’nun hesabından bir yanıt alamadığı gibi bir de Yelda Hanım tarafından engellenmiş.
Olmadı Destek, olmadı Yelda Hanım.
Her sektör yapsın böyle hatalar, yayıncılık sektörü yapmasın.
Haksızlık, hukuksuzluk hiçbir sektöre yakışmaz ama, kitaba daha da bir yakışmaz...
Biz yine de kötüsünü düşünmeyelim.
Bir yanlış anlaşılma olmuş olsun diyelim.
Ve bir an önce çözülsün.
***
ÖSYM BANK
Soru kitaplarına neden “Soru Bankası” dendiğini merak eder dururdum.
Meğer sınavların para ile tek ilgisi kitaplarına banka denmesi değilmiş.
Bazı sınavlar gerçekten gençlerin belini büküyor.
ALES Sınav Giriş: 100 ₺
YDS Sınav Giriş: 100 ₺
KPSS Sınav Giriş: 485 ₺
Üniversiteye Giriş Sınavı: 100 ₺
SMMM Yeterlilik Sınavı: 960 ₺
TUS Sınavı: 300₺
Hakimlik Sınavı: 300 ₺
AÖF Sınavı: 300 ₺
ÖSYM’nin daha “öğrenci” dostu bakması gerektiği aşikâr.
Minibüsçü bile “Öğrenci”den daha az ücret alırken, tek muhatabı öğrenci olan ÖSYM’nin sınav ücretlerinin Nusr-Et menüsünü andırması üzücü, düşündürücü.
***
ALKIŞLAR MERKEZ BANKASINA
Bizim o resmi, ciddi yüzüne aşina olduğumuz TCMB, yani Merkez Bankası da modaya uymuş ve youtuber olmuş.
https://www.youtube.com/user/TCMerkezBankasi şeklinde görebileceğiniz bir Youtube sayfası oluşturmuş Merkez Bankası yetkilileri.
Bu kanal sadece TCMB etkinliklerini, konferanslarını yayınlamakla sınırlı değil.
Herkes için ekonomi kategorisinde en basit diliyle ekonomiyi anlatıyor, finansal okur-yazarlığa katkıda bulunuyor.
Tasarruf Politikası kategorisinde de yediden yetmiş yediye tüm yurttaşlara tasarruf bilincini aşılıyor.
İşte uçup kaçmadan, abartıya gitmeden müthiş bir sosyal medya kullanımı örneği.
Tebrikler Merkez Bankası.