Genç insanın 8 sorumluluğu yazı dizisine devam ediyorum. Daha önce bu 8 sorumluluğu şöyle tanımlamıştım: Varoluşun anlamını kavramak, entelektüel bir zihin geliştirmek, ahlaklı ve erdemli davranışlar geliştirmek, sosyal bağlar inşa etmek, yeteneklerini geliştirmek, akademik veya meslek kariyeri kurmak, bedeni eğitmek ve sağlığı korumak, eşini bulmak ve aile hayatı sürdürmek.
Daha önce varoluşun anlamını kavramak ve entelektüel bir zihin geliştirmek üzerine yazmıştım. Bugün ise, 3. Sorumluluk olan ahlaklı ve erdemli davranışlar geliştirmek üzerine yazacağım.
Ahlaklı ve erdemli davranışlar geliştirmek
Her insan tekinin ahlak ve erdem üzerine bir fikrinin olması, kendisini bu özellikler açısından gözden geçirmesi ve gelişmesi gereken erdem alanlarının farkına vararak, erdemleri alışkanlık haline getirmek için çaba içinde olması gerekir.
Erdemli davranışlar; dinler, ilim sahipleri, filozoflar ve halk vicdanı tarafından hep övülmüştür. Erdemli davranışların önem ve övgüsüne artık Pozitif Psikoloji Hareketi de katılmıştır.
Bu erdemlerin örnekleri; adalet arayışı, basiret sahibi olmak, cesaret, dürüstlük, çalışkan olmak, merhametli olmak, hoşgörülü olmak, sözünde durmak, başkalarına yardım etme, başkalarına zarar verecek dürtüleri denetleme vb. şeklinde olabilir.
Erdemlerin mizaç özelliklerinden farkı
Mizaç özellikleri daha doğuştan, yapısal ve genetik kökenlidir. Değişimi mümkün ama daha zordur. Seçilenden çok verilendir. Erdemler mizaç özelliklerimizle genellikle iç içe olmakla hatta bir düzeyde biyolojik kökenleri olmakla beraber kişinin “öyle olup olmamayı daha seçebileceği”, “gayret ettiğinde öyle olabileceği”, “hayat felsefesi ile daha ilişkili” özelliklerdir. Yani erdemli özellikler daha az yapısal, daha fazla kişi tarafından inşa edilendir.
Erdemli hale gelip gelmemeyi seçebiliriz. Erdemli olmak için çaba gösterdiğimizde erdemli hale gelebiliriz. Bu sebeple de bir mizaç özelliği olan içe dönük olmaktan dolayı eleştirilemeyiz ama bir erdem özelliği olan dürüst olup olmamak açısından eleştiriye tabi tutulabiliriz.
Erdemler açısından içe bakış
Erdemli özellikler geliştirebilmek için iki şeye ihtiyacımız var. Birincisi kendimizi erdemler açısından gözden geçirecek bir “içe bakış” yaparak durum tespiti yapmak. Diğeri de erdemli davranışları geliştirmek için eylemde bulunmak.
İnsanın kendisini tanımak için kendisi üzerine düşünmesi, kendimizi geliştirmek için gerekli bir süreç. Kendi özelliklerimize sahici, gerçekçi ve yakından bakabilmeyi başarmalıyız. Bir nevi erdemler listesinde kendimize 0’dan 100’e kadar puan verip, her bir erdem için puan düzeyimizi yükseltme çabasında olabiliriz. Bu rakamsal ölçme yaklaşımı, sadece kendi iç dünyamızda bir anlama ve yön belirleme eylemi için kullanılmalıdır.
Erdemlerimizi geliştirmek
Örneğin “başkalarına yardım etmek erdemi” açısından kendimizi şöyle değerlendirebiliriz. Son bir yıl içinde ihtiyacı olan birine yardım yapıp yapmadığımızı düşünüp, yaptıklarımızı yazabiliriz. Sonra bu listeye bakıp kendimize 100 üzerinden puan verebiliriz. “Bu erdemi kendimizde büyütmek için ne yapabilirim?” sorusunu sorabiliriz.
Örneğin genç biri parasının (harçlığının) %10’nu ihtiyacı olanlara vermek üzere ayırabilir. Fakir bir öğrenciye bildiğini öğretebilir. Bir yardım kuruluşunda belirli saatlerde çalışabilir. Üstelik tüm bunları yükseköğretim cv’si için değil, kendi adına yapması gerekir.