Yaşadığımız günler, 15 Temmuz Anadolu’yu işgal girişimini ve bu işgal girişiminin halk tarafından püskürtülmesini küçük gösterme aşamasına gelindiği günler.
İşgalci, ‘yerli’ unsurları üzerinden psikolojik savaşını sürdürüyor. Müslüman Anadolu halkının 15 Temmuz zaferiyle elde ettiği güveni, morali, şecâati, şahsiyeti yok etme derdinler. ‘Yerli’ unsurları yönetimi ele geçirmeyi beceremediğinden mecbur kalıp Anadolu’ya geldiklerinde kendilerine direnen değil teslim olacak bir halk istiyorlar. Kendine güvensiz, “bizden bir şey olmaz” diyen pısırık bir halk...
“Abartmayın canım, Fransız ihtilâli yapmadık”, “Ne dış gücü, ordu içindeki küçük bir gurubun yönetimi ele geçirme hırsı” minvalinde ifâdelerle bizleri Anadolu’nun bir işgal girişiminden kurtulmadığına, 15 Temmuz gecesi yaşananların, hemen hemen her 10 yılda yapılanlar gibi ‘sıradan’ bir darbe teşebbüsü olduğuna inandırma derdindeler.
15 Temmuz’daki işgal girişiminin arkasında dış güç aramak akıllıca değilmiş! Bırakmalıymışız “dış güç edebiyatını” da içimize bakmalıymışız. Haklı! Bunlara söz hakkı veren medya organları, o gece vatan işgal edilmesin diye can veren Müslüman Anadolu halkının abone olduğu, her türlü desteği verdiği medya organları. Yani işgalciyle mücadeleyle içimizden başlamalıyız!.. Şöyle bir içimize bir bakalım, anahtarı kime teslim etmişiz...
Hele bunlardan bir tanesi, her gün ABD’yi kurtarma derdinde. ABD’yi savunma adına tam sipere yatmış, işgal ettiği köşesinden “15 Temmuz işgal teşebbüsünün arkasında ABD vardır” diyenlere saldırıp duruyor. Hakaretin bini bir para... Yazılarını okurken onun adına ben mahcup oluyorum! Allah kimseyi bu çukura düşürmesin; amin.
15 Temmuz’da işgalcinin kullandığı F. Gülen unsuru yıllar önce Nevval Sevindi’ye verdiği röportajda “ABD’nin egemenliğinin zayıflamasından endişe duyulmalı” demişti. İnsan düşünmeden edemiyor, ABD’nin Türkiye’de ve dolayısıyla bölgede egemenliğinin zayıflamasının getirdiği endişeyle mi 15 Temmuz gecesi Anadolu’yu işgale teşebbüs ettiler. İnsanız işte, hem düşünebiliyor hem mahcup olabiliyoruz!..
F. Gülen unsuru son nağmesinde, “münafık” dediği Recep Tayyip Erdoğan’a karşı Haçlılar’ın propagandasını açıkta yapıyor. İşte kendi sitelerinde yayımladıkları terör örgütü liderinin nağmesinin çözümünden ‘mübarek Haçlılar’: “Haçlının ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir; çünkü sizin ve onların arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar, sizin kadınlarınıza kızlarınıza ilişmezler, mâbedinize ilişmezler; ilişmemiş Haçlılar.”
Noktasına dahi dokunmadan kopyalayıp yapıştırdım!
F. Gülen unsurunun, tarihten bugüne Haçlılar hakkında yazılarını ters yüz eden bu açıklaması duyan W. Buş bile “Bu kadar da değil” diyerek mahcup olmuştur. Ki, kendisi 11 Eylül saldırısı sonrası “Yeni Haçlı seferi başlıyor” diyendir. Gördük yeni Haçlı seferinde Afganistan’da, Irak’ta vd. ülkelerde neler yaşandığını. Geçmişe girmiyorum bile...
“ABD’nin zayıflamasından endişe duymalıyız” ve “Haçlının ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir” diyen bir unsurun başını çektiği bir kalkışmanın arkasında dış güçleri aramak hakikaten akıl işi değil!.. Gördünüz mü mahcup oldum!..
Ne direnişi, ne işgali canım, bizde ata sporudur... Bir tarafta tank, silah ve savaş uçağı olanlar. Diğer taraf ise yalınayaklılar. Uzun zamandır müsabakanın galibi tank ve savaş uçağı kullananlar oluyordu ama ne ilâhî hikmet bu sefer yalınayaklar kazandı!
Ne normali ne de üstü bu işi çözemedi, kalan akıllarıyla da Müslüman Anadolu halkının zaferini küçümsüyor işgalciye ruhlarını satmış kansızlar!