Her ne kadar ‘Kıvırtmanın bir anlamı yok, tamam’ deseler de... Beyaz Türkler de, Ekrem Dumanlıgiller de yerel seçim sonuçlarının travmasını henüz atlatabilmiş değil. 30 Mart gecesi CNN Türk ekranında moral çöküntüsü sadece yüzüne değil sarf ettiği ‘Sükunetimizi koruyalım, başka çare yok’ minvalindeki sözleriyle duygularını da olduğu gibi yansıtan sevgili meslektaşım Aslı Aydıntaşbaş birkaç gün önce hem twitter’dan hem de köşesinden bu kez “Yerel seçim sonuçları ortada. Lamı cimi yok. Fakat hükümete yakın gazetelerdeki ‘Yaaa nasıl da morardınız!’ yazıları kabak tadı verdi’ diye sesleniyordu. Üzüldüm.
Oysa onların deyimiyle ‘yandaş medyada’, ‘nasıl morardınız’ tarzında ne bir habere, ne de bir yazıya rastladım.
El insaf Aslı!
Eğer bu seçim sonuçlarını oldu ya CHP kazansaydı Doğan Grubu’nun nasıl üzerinde tepineceğini, manşetlerinden nasıl ‘nanik’ yapacağını, nasıl ‘Bitti bu iş buraya kadar’ haberleri yapılacağını, Milliyet’te nasıl da ‘Morardınız’ yazılarının kralının çıkacağını, Radikal’in tüm entellerinin ‘Sandıktan milli irade çıktı’ analizleri patlatacağını vs. en iyi sen biliyor olmalısın.
Bizimkilere gelince Aslı, bazen ‘Keşke Beyaz Türklerin anladığı dilden konuşmayı becerebilselerdi” diyorum ancak onlar hala Sezai Karakoç’un şiirinde bahsettiği gibi mahallenin mahçup adamları... Adam diyorsam sen kadın olarak da anla...
Ancak sakın twitter’daki birkaç genç trolün mesajlarını örnek gösterme zararlı çıkarsın.
Çünkü tepinme işlerini de, ‘morardınız’ parmak sallamalarını da en iyi Beyaz Türkler yapıyor, uzmanlık alanları zira.
Şimdi bir de peşinize Gülen Cemaati takıldı ki, değme gitsin...
***
Sahi Aslı...
Sandıktan çıkan sonuçları kabul etmek bu kadar zor mudur?
Bu nasıl hastalıklı bir durumdur?
Sahi, Gülen Cemaati’nin operasyonel haber ajansı sonuçları daha geriden veriyor diye sonuçların oradan takip edilmesi nasıl bir psikolojidir? Sandıktan çıkan sonuçların sorumlusu, günah keçisi Anadolu Ajansı ilan edildi resmen! Bir türlü kabullenilmek istenmedi o gece siyasete siyaset dışı yöntemlerle rota çizmeye kalkanların mağlubiyeti ve kazananın halk olduğu gerçeği...
Sanki sandıkta CHP varmış da AA ve Müdürü Kemal Öztürk hokus pokus yaparak AK Parti’yi çıkartıyormuş gibi linç edildi o akşam. Ne diyordu o gece CNN Türk ekranlarındaki arkadaşlarınızdan birisi ‘AA Allah bir dese inanmam!’
Niye?
AA, AK Parti’yi sandıktan birinci gösteriyormuş? Eee n’oldu peki?
Viskilerini alıp Samanyolu’nu açarak Cihan Haber Ajansı’nı izleyenler farklı bir neticeyle mi karşılaştılar gecenin sonunda?
Hatırla sevgili Aslı Aydıntaşbaş...
CHP’li yönetici ve vekillerin, MHP kökenli CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş’ın durumu farklı mıydı?
O gece neden kaybediyoruz diye başlarını öne eğip düşüneceklerine nasıl bir kafayı yemişlikse, AA’nın Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün peşine düşüp basın toplantıları düzenlendiler...
“Kemal Öztürk nerede?” diye bas bas bağırdılar.
Rezilliğin bini bir para!
Kemal Öztürk’ün AA’da işinin başında olduğunu gösteren fotoğraf yayınlandı! Bu soruyu soranlar birazcık gözlerini AA’ya çevirselerdi Kemal Öztürk’ün nerede olduğunu görürlerdi... Öztürk’ün nerede olduğunun resmini haydi birlikte çekelim...
Önce yine de Anadolu Ajansı’nın dününü anlatmak gerekiyor ki şu anki konumu daha iyi anlaşılabilsin.
Anadolu Ajansı’nın tarihi misyonunu anlatmama gerek var mı? Mustafa Kemal Atatürk’ün nasıl heyecanla ‘Anadolu’nun sesini tüm dünyaya duyuracak ajansımızı kurduk’ telgrafıyla muştuladığı ajansın çok değil birkaç yıl sonra İngilizce ve Fransızca bültenleri kapanmış... Ve sonrasında hakikaten ismiyle müsemma bir ajans haline dönüşmüş.
Daha üç yıl öncesine kadar günde 20-30 haber servisi yapan bir kurumu devralmış Kemal Öztürk... Ve 7 dilde yayın yapan bir ajansa dönüştürerek Atatürk’ün hayal ettiği gibi Türkiye’nin sesini tüm dünyaya duyuran bir kurum haline getirmiş.
Sonuçlar ortada.
Bugün Anadolu Ajansı: Dünyanın 25 ülkesinde abonesi bulunan, 81 ülkede habercisi olan tek kurum, bünyesinde altmış farklı milletten haberciyi çalıştıran bir ajans...
AA şu anda dünyanın en etkili haber ajansları arasında...
Suriye’deki insanlık dramının fotoğrafları CNN International, The Guardian’la eş zamanlı olarak ‘en etkin haber ajansı’ olarak AA’ya verildi.
Myanmar’daki zulmü duyuran da, Rabia Meydanı’ndaki kutsal direnişi tüm dünyaya duyuran da AA idi.
Cumhuriyet’in kuruluşundan daha eski bir kurum olan, adı var kendi yok olan Anadolu Ajansı’nı bugün dünyanın sayılı haber ajanslarıyla yarışır hale getiren Kemal Öztürk’tür.
Seçim gecesi, sandıktan çıkan sonuçlar kadar o sonuçları veren AA’da dikkat çekti. Önemliydi. Çünkü 17 Aralık’tan bu yana yapılan operasyonların bu kez sandıklar üzerinde yapılacağı aşikardı. Gülen Örgütü’nün seçim gecesi Cihan aracılığıyla sandık manipülasyonunu yine AA bozmuştur. Velhasıl seçim sonuçlarını sağlıklı bir şekilde Anadolu Ajansı servis etmiştir.
Yolunuz açık olsun ve Rabbim başarılarınızı daim kılsın
Anadolu Ajansı ve Kemal Öztürk...
Velhasıl sevgili Aslı... Önyargılarınızdan kurtulursanız ülkedeki güzel gelişmeleri görürsünüz..