Pazar günü HDP’nin 3. Olağan Kongresi yapıldı. Pervin Buldan ve Sezai Temelli yeni eş genel başkanlar oldu.
Pervin Buldan, “Çözüm Afrin’e değil, İmralı’ya gitmektir” diye konuştu.
Önceki HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, konuşmasında “Afrin'de yaşamını yitiren gerillalar gibi askerler de insandır” dedi.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nden kongreye mesaj gönderdi. “Kobanê’den Afrin’e, Afrin’den Amed’e (Diyarbakır’a), Amed’den İstanbul’a yeni bir yaşam için direnenler, tarihe adını yazdıranlardır. Cizre’de yakılıp, Afrin’de bombalansa da Türkiye’nin her yanında zindanlara doldurulsa da halklarımız direniyor...”
Kongrede en sık dile getirilen husus da, HDP’nin Türkiye’nin gerçek partisi olduğuydu!
Milletimiz yüzde 90 itibariyle Afrin harekâtını destekliyor. Şehitlerine ağlıyor. Televizyonlarda haberler, haber programları gözyaşları ile izleniyor. Şehit vasiyetleri, “beklemesinler”, “düğüne gidiyoruz” sözleri yüreklere dokunuyor. Şehit cenazeleri on binlerle kaldırılıyor.
Nasıl oluyor da PKK teröristlerine “Afrin’deki gerilla” diyen HDP Türkiye’nin partisi oluyor?
Milletimiz nezdinde Kürt siyasi hareketi, bölücülük hareketidir ve bugün en büyük kırılmayı yaşıyorlar. 1 Kasım seçimleri, 16 Nisan referandumu bu hareketi aşağı çekmeye başlamıştı. Şimdi Afrin, Münbiç, Fırat’ın doğusu harekâtları ile Türkiye’de HDP bitecektir.
Barzani’nin Kuzey Irak’ta başına gelenlerden de ders almıyor, alamıyorlar.
Devletine, bayrağına, vatanına sahip çıkan Kürt kardeşlerimizle birlikte Büyük Türkiye inşa edilecektir.
ABD’ye, Avrupa’ya yaslanması HDP’yi çöküşten kurtaramayacak. HDP’liler, “gerilla” diye sahiplendikleri teröristlere, ABD’nin 5 bin TIR, 2 bin kargo uçağı ile silah vermesini hangi bağımsızlık mücadelesi ile izah ediyorlar acaba? ABD, bu siyasi Kürtçüleri neden bu kadar seviyormuş acaba?
HDP, Batı’nın şer ittifakına iştirak ederek beşinci kol gibi çalışıyor. ABD Türkiye’yi parçalamak için FETÖ’yü, HDP’yi/PKK’yı kullanıyor. FETÖ’yü 15 Temmuz’da darbeye ittiler, başaramadılar. Şimdi sahada PKK/PYD var. Suriye’nin kuzeyinde sınırlarımız boyunca bir terör devleti kurdurmak için saldırıyorlar.
HDP açıktan ihanet içerisinde. Bir de onlar gibi açıktan devletin, milletin, askerimizin, harekâtın karşısına dikilemeyenler var.
Tabipler Birliği'nin elemanları gibi “savaşa hayır” siperlerinden ses verenler var. Savaşa hayır diyorlar ama Afrin’deki PKK’lılara bir şey diyemiyorlar. İlçelerimize füze/havan saldırısı yapan, çocuk, kadın demeden masumları katledenlere ses çıkaramıyorlar. Çocukların, kadınların arasına karışıp Mehmetçiğin dokuzunu birden alçakça şehit edenleri hiç görmüyorlar. Çünkü bunlar da milletin safında değil. Bunlar da işbirlikçi...
Bir de Mehmetçiğin, silahlı kuvvetlerimizin karşısına açıktan dikilemeyen, harekâta açıktan karşı çıkamayıp, ordumuzun şevkini kırmaya, askerimizi itibarsızlaştırmaya, tekere taş koymaya çalışan sinsiler var.
En başta CHP lideri Kılıçdaroğlu bu sinsiler gibi davranıyor. ABD ve Avrupa, “Afrin’de itidalli olun, aşırı güç kullanmayın” diyor. Bakıyorsunuz, Kılıçdaroğlu atılıyor; “Afrin’in içine girmeyelim, çok şehit veririz, günahtır, güvenli bir yerde duralım” diyor. Medyada malum bir zevat da bu koro şefinin işaretine göre yazıyor, konuşuyor.
Bir de Türkiye’deki Suriyelileri diline dolayıp dikkatleri başka tarafa çekip, harekâtı özünden koparmaya, itibarsızlaştırma, milletin kafasını karıştırmaya uğraşanlar var. Neymiş, askerimiz onlar için çarpışırken bunlar vatanlarını savunmaya gitmiyorlarmış…
Türkiye içimizdeki Suriyeliler için mi harekât yapıyor?
Milletimizin yüzde doksanı anladığı halde bunlar sahi neden anlamazlıktan geliyor?
Türkiye kendi güvenliğini sağlamak için, yedi düvelin saldırısını püskürtmek için, vatanın parçalanması planlarını yırtıp atmak için Afrin’de... Zaferden sonra elbette Suriyeliler de evlerine dönecekler. Sebep, Türkiye’nin güvenliği, istikbali... Sonuç, Suriyelilerin evlerine dönmesi.
Öyle bir dönemi yaşıyoruz ki, dost kim, düşman kim- hain kim, gafil kim- inanan kim, münafık kim sonunda belli olacak.
Türkiye bu geçitten geçmek zorunda.