Bundan yaklaşık bir ay önce, 27 Aralık’ta Afrin’in eli kulağında diye yazmıştım. 28 Kasım’daki MGK toplantısına katılan üst düzey bir kaynağım hazırlıkların neredeyse tamamlandığını, o toplantıda yapılan açıklamaya Afrin vurgusunu mesaj vermek için koyduklarını söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta boyunca yaptığı net açıklamaların ardından dün yine MGK toplantısı yapıldı. MGK bildirisinde “İlk aşamada Suriye’nin batısından ülkemize yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımların DERHAL ve kararlılıkla atılacağı” vurgulandı. Siz bu satırları okurken Türk Silahlı Kuvvetleri Afrin operasyonunu başlatmış olabilir. Operasyon henüz başlamadıysa birkaç gün içinde başlayacak demektir.
Operasyonun zamanlamasında ABD’nin 30 bin militandan oluşan terör birlikleri kurma kararının etkili olduğunu söyleyebiliriz. ABD’nin bu kararı sonuçları bakımından Barzani’nin referandum ısrarına benzemektedir. Barzani’nin bağımsızlık için referandum yapması bölgesel meselelerde fikir ayrılığı yaşayan bölge aktörlerini bir arada hareket etmeye itmişti. Türkiye, İran ve Irak birlikte hareket ederek Barzani’ye geri adım attırmıştı. ABD’nin 30 bin kişilik terör şebekesine üniforma giydirme kararı sadece Türkiye’yi değil, Rusya, İran ve hatta Suriye’yi de rahatsız etmiştir. Bu karar Türkiye’ye terör örgütüne karşı operasyon yapmak için diplomatik bir zemin yaratmıştır.
Peki, bu operasyon nasıl yapılacak? Bununla ilgili hem resmi kaynaklardan hem de katıldığım beyin fırtınası toplantılarından derlediğim bilgileri aktaracağım.
Öncelikle Türkiye’nin Afrin operasyonu iki aşamalı olacak. Birinci aşaması tamamlandı denebilir. Bu aşama çatışmasızlık bölgesi kapsamında İdlib’e giren Türk birliklerinin Afrin’in güneyine konuşlanma süreciydi. Bu süreç tamamlandı. Afrin’in güneyi tamamen çevrildi. O bölgeye hem askeri birlikler hem de etkili silahlar yerleştirildi. Afrin şu anda tamamen kıskaca alınmış durumda.
Şimdi devreye girecek olan Afrin operasyonunun ikinci aşaması. İkinci aşama topçu birliklerinin, Fırtına obüslerinin yapacağı atışlarla başlayacak. Geçtiğimiz hafta yapılan atışlar PKK’lı teröristlerin tacizlerine bir yanıttı, operasyon kapsamında gerçekleşmemişti. Söylenene göre topçu atışlarında hedef PKK’nın Afrin kırsalındaki unsurları olacak. Önce Afrin’in kırsal alanlarında temizlik yapılacağı belirtiliyor. PKK’nın hareketli unsurlarına karşı da jetler kullanılacak. Rusya yakın zamana kadar Türk jetlerinin Suriye hava sahasında uçması konusunda ayak diretiyordu. Yapılan son görüşmelerle bu tıkanıklığın aşıldığı belirtiliyor. Eğer Türk uçaklarına izin verilmezse jetlerin sınırı geçmeden de Afrin’deki noktaları hedef alabileceği ifade ediliyor. PKK’ya yönelik bombardımanın ne kadar süreceği henüz net değil. Bir haftayı bulabileceği belirtiliyor. Burada amaç Mehmetçiğin daha hızlı ve güvenli hareket edebilmesi için sahadaki tehdit unsurlarını minimize etmek.
Edindiğim izlenime göre daha sonra kara operasyonu süreci başlayacak. Bu kara operasyonunda tıpkı Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi ÖSO grupları da yer alacak. Amaç hava operasyonları ve topçu atışlarıyla temizlenen kırsal alanı kontrol altına almak. Afrin’deki terör unsurlarına giden ikmal yollarını tamamıyla ortadan kaldırmak. Bu kapsamda Tel Rıfat bölgesi ve Minnig havaalanının önemli olduğu vurgulanıyor.
Afrin ilçe merkezine yapılacak operasyon ise son aşama olacak. Bu operasyonun en hassas bölümünü oluşturuyor. Çünkü PKK’nın ilçe merkezinde de yığınak yaptığı, evlere silah depoladığı, sivilleri canlı kalkan olarak kullanmayı amaçladığı belirtiliyor. Diğer bir deyişle ilçe merkezine yönelik operasyon yüksek bir hassasiyet gerektiriyor. Operasyonun bu bölümü uzun sürebilir.
Peki, Türkiye Afrin’de terör temizliğinden sonra rotasını nereye çevirecek? Bununla ilgili Menbiç işaret edilse de terör örgütü yapılanmasının sadece Suriye’de var olmadığını hatırlatmak gerekiyor. Terör örgütü PKK’nın beyni Kandil’de bulunuyor. Suriye'deki yapılanmayı Kandil yönetiyor. Afrin'den sonra kurutulması gereken asıl bataklık orası.