Bu haftanın bundan sonraki iki yazısını sizlere kara kıta Afrika’da bir ülkeden, Moritanya İslam Cumhuriyeti’nden yazacağım.
Neden gittiğimi sormayın, daha sonra duyacaksınız.
Oldukça fakir bir ülke olduğunu kısa bir araştırmayla öğrenebileceğiniz bir yer Moritanya.
Peki daha gitmeden yazısını neden yazıyorum?
Çünkü gitmeden önce yaptırmam gereken aşılar fena halde düşündürdü beni.
Düşünün ki evinize bir misafir geliyor, ama kapıda maske takarak giriyor içeri. Özel, steril kıyafetler giyiyor, öyle her yere oturmuyor, suyunuzu içmiyor, yemeğe burun kıvırıyor, midesi kaldırmıyor.
Ne hissederdiniz?
İşte Afrika’ya böyle gideceğiz, Sarı Humma, tifo, Meningokok, Polio, Difteri, Hepatit B, Hepatit A gibi aşılar vurularak…
Sık sık gidenler alışmıştır, alışamama da şaşırmışlardır. “Ne var ki bu aşılarda, standart uygulama” dediklerini duyar gibiyim.
Üstelik bu ülkelerin bütün değerli madenlerinin rezervlerini batılılar ellerinde tutuyor. Yani servetleri yok değil, var. Sadece birileri tarafından el konulmuş.
“Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa” dedikleri hadise. Çaldıklarının yüzde 10’unu bile bir diyet borcu kabilinden bırakmamış. Zırnık koklatmamış.
Kendi servetlerini, karın tokluğuna bile sayılmayacak şekilde vermişler. Neden “sayılmayacak” diyorum? Çünkü Afrika’da “tokluk” anlaşılabilecek, anlamlı bir kelime değil.
Kısacası utana-sıkıla gidiyorum. “Sizden korunmak için aşılarımı oldum da geldim” diyemeyeceğim ama onlar bunu bilecek. Beni neler bekliyor, bilmiyorum.
Görelim bakalım…
***
Bir konser çıkışında ünlü kemancı Fritz Kreisler'in bir hayranı ona doğru koşarak coşkuyla: "Sizin kadar güzel çalabilmek için bütün hayatımı verirdim." der.
Kreisler cevabı kısadır: "Ben verdim."
İnsan tuhaf…
Çalışmak istemiyor, başarılı olmak istiyor.
Ölmek istemiyor, cennete gitmek istiyor.
Ameliyat olmak istemiyor, iyileşmek istiyor.
Terlemek istemiyor ama zayıflamak istiyor.
Ustalaşmak için gerekli zamanı harcamak istemiyor ama usta olmak istiyor.
Eskiden 24 saatte İstanbul’dan memleketi Kars’a otobüsle gidip gelen adam, şimdi uçağı 24 dakika rötar yaptığında çılgına dönüyor.
Yavaşlamamız, sakinleşmemiz, normalleşmemiz gerekiyor.
Acilen…