CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün Çorum'da, "KHK ile görevden alınan herkesi görevine iade edeceğim, yeter ki teröre bulaşmasın" dedi.
FETÖ, yargının onayı ile bir terör örgütü. Adı üstünde "Fetullahçı Terör Örgütü"
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerine son verilenlerin ortak özelliği, FETÖ ile bağlantıları ve bugüne kadar bir tekinin pişmanlık duymaması... Kılıçdaroğlu'nun bahsettiklerinin hepsi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e hala "hocaefendi" demeye devam ediyor.
Soru çalmışlar, haram lokma yemişler, kendilerinden olmayanlara askerî okullarda işkence etmişler, kumpaslarla, tezgâhlarla binlerce insanın ekmeği ile oynamış, masum insanların hayatlarını karartmışlar.
Binlerce öğretmen, doktor, memur, Fetullah Gülen'in ajanı olmuş, "mahrem imam"lık adı altında yargıda, emniyette, silahlı kuvvetlerde, bakanlıklarda, devletin resmî görevlilerini, Gülen'in talimatlarıyla yönlendirmiş, yönetmişler...
Kılıçdaroğlu, bunların hiçbirinden bahsetmeden onlara af vaat ediyor. Ama bunu adalet istediği için yapmıyor.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinden sonra paniğe kapılan FETÖ'ye can simidi atıyor.
Amerika evet, kendisine çalışanları Afganistan'da sattı. Arkasına bakmadan çekilirken FETÖ'cüleri de panikletti. Sosyal medyada bilinen FETÖ'cüler Biden'a, "artık ABD'ye kimse güvenmez" diye çıkışıyor.
ABD, terör örgütü kurduruyor, onu kullanıyor, ülkeleri karıştırıyor, sınırlarla oynuyor, sömürüyor, sonra da çekip gidiyor. Ama ardında parçalanmış, belini doğrultamayacak bir ülke bırakıyor.
ABD, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i, 15 Temmuz darbe girişimi için kullandı. Öncesinde yargıdaki, emniyet istihbaratı ve MİT'teki adamları vasıtasıyla devletin gizli bilgilerini ABD, İsrail, İngiliz, Alman ve Fransız istihbarat merkezlerine kaçırdı.
Bu ülkeler FETÖ'den hala neden vazgeçmiyorlar, bunun tek sebebi var:
Türkiye'de, Biden'ın vaatleri doğrultusunda "erken seçim ya da başka bir şekilde" Erdoğan iktidarına son verme hedefinden vazgeçmediler. Bunun için kaos, kargaşa, ekonomik ve siyasi krizler lazım. FETÖ'nun hala gizlediği kadroları var.
ABD/Batı, bunları kullanmanın peşinde.
Bunun için FETÖ'yü sahipleniyor, cesaretlendiriyorlar.
İşte Kılıçdaroğlu içeride bu görevi yapıyor.
Proje genel başkan, yeni projelerde de görevli gibi davranıyor. FETÖ'cülere, "dayanın" diyor, "hepiniz affedileceksiniz" diyor.
Dışarıda Yunanistan, Almanya FETÖ'cülere kucak açıyor, morallerini tazeliyor. Neredeyse her gün Yunanistan'a kaçarken yakalanan FETÖ'cülerin haberleri var.
Amma Afganistan'dan çekilme; rüzgârları, FETÖ aleyhine çevirebilir.
Nasıl mı?
Türkiye güçlendikçe, FETÖ'den yana tavır koyan ülkeler artık Türkiye'nin yanında yer alıyor.
FETÖ'nün yurt dışı okullarından 200'den fazlası Maarif Vakfına devredildi. Özellikle Afrika ülkelerinde rüzgâr artık Türkiye'den yana esiyor.
FETÖ'den okulların devralındığı söz konusu ülkeler arasında; Çad, Ekvator Ginesi Cumhuriyeti, Etiyopya, Fildişi Sahili, Gabon, Gine, Kamerun, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti, Mali, Moritanya, Nijer, Somali, Sudan, Tunus, Pakistan, Afganistan ve Venezuela var.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi Türkiye-ABD ilişkilerinde ülkemiz lehine yeni zeminler oluşturabilir.
Aynı şekilde güçlenen Türkiye, bulunduğumuz bölgede hesapları olan İngiltere, Almanya, Fransa ve diğerlerine bizim gücümüzün önemini eninde sonunda kabul ettirecektir.
"FETÖ mü, Türkiye mi?" tercihinde, "Türkiye" demenin zaruretini kabul edeceklerdir.