Derdini döktüğün kalbin haritasına bakar mısın? Bakma.
Düşen birini kaldırırken sorduğun soru "Nerelisin mi" yoksa "Yaran nerede mi"?
Gerçekten kalp yerine cüssemizin sol tarafında organizma gideri taşıyor olabilir miyiz?
Neler oluyor bize. İnsanlığınızdan nefes alamıyorsak ölüsünüz demektir.
Bir tane adam. Yıllardan beri, mazlum insanlar için yalanlara yalanıyor, tecessüse tapan kafası maşalı haset komşu gibi, perde arkasından göçmen avına çıkmış.
Bir de pılını pırtını toplayıp atmosferi delercesine kaybolacağı yerde pırtı kuruyor. Hem de Arapça kökenli isimle...
Vicdansızlıkta yüksek yapan insanın profesörlüğü de paspasın altındandır.
Ankara'da küçük bir bakkal dükkanı açan ekmeğinin derdinde Afganlı kardeşimizi kendi hesabında konum verircesine paylaşmak, karaktersizliğinizden konum atmaktır.
Kurduğunuz partinin alacağı oy, Afgan Marketten sipariş edilen yumurta sayısından az olacaktır emin olun. Sonra ağlarsınız.
Göç politikasını eleştirmek başka bir şeydir. Burada alın teri sizlerin saçtığı nefret tükürüğünden temiz olan kardeşlerimizi hedef göstermek başka bir şeydir.
İnsan olamıyorsanız olana da sıvamayacaksınız.
Mültecilik konusuna girmiyorum bile. Millet sizin mülteci kardeşlerimizle ilgili uydurduğunuz yalanlardan fıkra potpurisi yaptı.
Bu düşük ve bayağı nefret dozuyla öyle çalkalanıp kendince, artçı böğürtülerle deprem oluşturmaya çalışıyor. Olmayınca daha da saçmalıyor beyin hücrelerinin yerinde bir avuç leblebi olduğunu kanıtlayacak kadar zavallı yalanlara sarılıyor.
"Suriyelilerin araçları ücretsiz muayene ediliyormuş" hı hı bir de serum bağlayıp müşahede altına alıyorlarmış. Evet bu tüylü battaniye böyle buyurmuş. Tek kişiliksiz nevresim takımı, böyle uydurmuşlar.
Biliyor musunuz, Suriyeliler ücretsiz aynaya bakabiliyor bunu da yazın.
Vefat eden yakınlarına özel cenaze aracı tahsis ediliyor. Bunu da böğür al.
Yumurtayı kartonda alıyorlar, para verdiklerinde para üstü alıyorlar.
Mesela biz çayı çeşmeden içiyoruz onların ne özelliği var onlar neden bardakta içiyor. (!!!)
Mesela biz tavuk yiyoruz, onların ne özelliği var da yumurtasını yiyorlar.
.....
Yazımı Martin Luther King'in, 28 Ağustos 1963'te 200 bin kişiye hitap ettiği Lincoln Anıtı'ndaki muhteşem konuşmasından bir cümleyle bitireyim.
Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.