Bir takım düşünün.. Ne teknik direktörü var.. Ne forveti var. Ne savunması var.. Ne orta sahası var.. Ve bu takım mehter gibi ilerliyor!
Hamza Bey, dün akşam sahaya o seçmece kadrolarından birini daha sürdü. Orta sahasız, Umut ve Burak’tan oluşan çift forvetle takım sahaya çıktı. Ancak orta saha olmayınca, Rizespor elini kolunu sallaya sallaya geldi. Sanki mübarekler parkta yürüyor! Ancak Sneijder müthiş bir füzeyle Galatasaray’ı öne geçirdi. Ardından Selçuk sakatlandı. Sonra da Hakan Balta. Bu maç trafiğinde hiç dinlenmedikleri için adelesi çekti ikisinin de.... Selçuk ve Hakan’ın çıkmasıyla birlikte savunma da orta saha da Chedjou’ya kaldı.
Semih futbolu unutmuş. Eğer Mancini onu gerçekten istiyorsa, hiç durmasın, satıversin Galatasaray! Belki İtalya’da futbolu yeniden öğrenir.
Rizespor, çok kolay goller buldu. Bu goller tümüyle savunma hatalarından geldi. Muslera tek başına bütün akınlara karşı koymaya çalışıyor Ama elbette bir yere kadar. Sneijder, Podolski ve Muslera ve tabi Chedjou olmasa, bu takım ne yapar; kimbilir.
Galatasaray ikinci yarıda Podolski’nin müthiş şutuyla beraberliği yakaladı. Rize sanki beraberlik ona yetermiş gibi oyunu rölantiye aldı. Olcan karambolde Galatasaray’ı öne geçiren golü attı. Umut atıldıktan sonra uzatmalarda gelen 2 gol, Sarı-Kırmızılılar’ın sonu oldu. Büyük takım, 90. dakikaya önde girdiği maçı kaybeder mi? Hocası Hamza olunca kaybeder!
Galatasaray’ın en büyük sorunu, Hamza’nın takım kurmasında ve taktik vermesinde. Bunun yanı sıra, kulübesinin de çok etkisiz olmasında. Takımda bir kişi sakatlandı mı, yerine girecek adam yok.
Bu arada; Umut’un gördüğü ikinci sarı kart da, ilki gibi sarı kart filan değil. Ancak hakem, Galatasaray taraftarının şikayetlerine kulak vermiş olacak ki, kırmızı kartla Umut’u saha dışına gönderdi.
Galatasaray, uzatmalarda yediği 2 gole Rize’den puansız döndü. Çekirge misali... Hamza Hamzaoğlu’nun takımı bir yerde sıçrayamayacaktı. O da Rize’ye denk geldi.