Advacaat’ın Fenerbahçesi turu ilk maçta kaybetti. Saracoğlu’ndaki rövanşta ise söylemekten dilimde tüy bittiği gibi Fenerbahçe orta saha organizasyonundan yoksundu ve gol şansı bulması tesadüfl ere kalmıştı. Hala Skrtel ve Kjaer ile uzun toplarla savunmadan oyun kurmaya çalışıyor. Fenerbahçeliler böylesine bir futbol yeteneğine asla sahip değil. Hep gördük yaşadık bunları. Hem kendi liginde yoksun hem de Avrupa platformunda aynı tarz oyun şekli ile başarıyı elde etmen asla mümkün değildi.
Smolov, Skrtel’in pas hatasını daha maçın başında kalemize attığı golle cezalandırmış oldu. Biz seyredenler Fener’den gol beklentisi içindeyken, beklenmedik zamanda böyle bir golle yenik duruma düştük. Kaleci Volkan Demirel’in Krasnodar’ın ikinci golüne şans vermemesine elbette alkış tutarım. Krasnodar takım olarak zaman zaman pas oyunu üstünlüğü ile Fenerbahçe’ye baskı kurdu. Enlemesine ve geriye oynamasını zorlayan da oldu. Moussa Sow ile Fenerbahçe iki gol olacak pozisyon buldu. Ama öylesine çok kötü vuruşları ile gol sesi vermedi.
Skrtel maçı eşitleyen golü atan oldu. Olağanüstü ümitlenmiş de olduk. Ama beklentilere cevap verecek pozisyonlar gelmesine rağmen ne yazık ki gol olacak pozisyonları iyi değerlendiremedik. Özellikle Alper’in 2. yarı ayağına gelen lokum gibi pozisyonda öylesine yanlış bir gol şutu atması var ki, meşin yuvarlak kezzap gibi auta gitti. Bir de kaleci Volkan’ın sahalarımızda nadir görebileceğimiz şaka gibi hatası şaşkınlık yarattı. Daha sonra da ilginç bir şekilde sakatlanıp yerini Fabiano’ya bıraktı.
Sizin anlayacağınız, Advocaat gibi bazı Fenerli futbolcular da kafalarına göre takılıyor. Böylesine bir futbol anlayışı başarı yerine hüsran getirir. Nitekim Krasnodar maçında da beklenen sonucu alamayan Fener, alınan sonuçla Avrupa’ya veda etti.