İlk yarının bittiğini belirten düdük çaldığında birden ne yazacağım şimdi diye düşündüm. Maçı kazanırsa, üstündeki ölü toprağını atıp, kupada ve geride kalan maçlarda çok rahat oynayacaklarını bildikleri halde, artı bir gayret yoktu Trabzonspor’da. Uzaktan iki tane şut, başka pozisyon yok. Orduspor daha gayretliydi. Bu da çok doğal. Ama enteresandır, daha çok istekli koşan Orduspor tarafı. Trabzonspor sanki hiçbir şey yokmuş gibi yine gevşek. Tamam; kapasite şimdilik bu ama insan biraz gayret eder. Kendi sahanda oynarken rakibe baskıyı neyle yapacaksın; ileri uçla. Onlar ne yapıyor, hiçbir şey!
Zokora’da değişiklik yok. Ya Trabzonspor Zokora’nın sahtesini aldı, ya da Zokora İspanya’da sporseverlerin gözünü boyamış, biz de ona aldanmışız.
İlk yarı kayda değer hiçbir şey olmadan bitti. İkinci yarıya Orduspor atak başladı. Ama değişen bir şey olmadı. Orduspor pozisyon bulabilmek adına elinden gelen her şeyi yaptı. Trabzonspor’da çok koşan Alanzinho az koşan Adrian’a yerini bıraktı. Halil’in oyuna girmesi, Trabzonspor’da topu kaybetmeyen ve oyun kurmaya çalışan oyuncuların fazlalığı ile daha yüksek tempoya çıktı.
Adrian ve Halil oyunun temposunu yükseltti ama Trabzonspor’un santrforu yok ve bu eksikliği her maç çekiyor.
Trabzonspor, Tolunay’a göre koşmadığı için oynatılmayan Adrian’ın asisti ve Halil’in golü ile 1-0 öne geçti. Golden sonra morallenen Trabzonspor daha atak oynamaya çalıştıysa da ligdeki kritik durum futbolu çok etkiliyor. Bu açıkça görülüyor. Bu galibiyet Trabzonspor’un rahatlamasını; kalan maçlarda daha rahat oynayıp skor almasını sağlayacaktır. Tolunay hoca, ikinci yarıdaki değişikliklerle oyunu koparmıştır. Kendisini tebrik ederim ama söylemeden geçmem de mümkün değil. Tanıyanlar beni bilir; lafımı hiç esirgemem. Gördün mü Tolunay hoca... Çok koşanla değil, futbolu bilen ile koşanı bir hamurda yoğurursan işe yarar. Sen ne söylersen söyle, Adrian seni ligden ve kupadan çıkaracak futbolcudur. Aynı şekilde Halil de.. Lütfen sırt çevirme onlara. Elindeki kadroda onlardan iyisi yok.