Türkiye, Almanya’ya yönelik FETÖ baskısını yoğunlaştırdı.
Darbe girişiminin elebaşı olmaktan aranan Adil Öksüz’ün Almanya’da görüldüğüne yönelik bilgiler hükümet kanadında ciddiye alınmış görünüyor.
Dışişleri Bakanlığı’nın Almanya’ya ‘yakalayıp iade edin’ notası vermesi bunun kanıtı.
Peki Öksüz Almanya’da mı?
Adil Öksüz'e Baden-Württemberg eyaletinde geçici oturum verildiği iddiasına, Eyalet İçişleri Bakanlığı sözcüsünün “Bir iltica başvurusu ile ilgili haberleri teyit etmemiz ya da yalanlamamız söz konusu değildir. Bakanlık münferit yabancı kişilerin ikametiyle ilgili açıklama yapmaz" cevabını vermesi önemli.
AB Bakanı Ömer Çelik’in, “Biz bu ‘yalanlayamam da, doğrulayamam da’ ifadesinin diplomaside ne anlama geldiğini biliyoruz” demesi boşuna değil.
Almanya istihbaratı bunu pekala ortaya çıkarıp Türkiye ile paylaşabilir.
Ancak bu bugün itibariyle mümkün görünmüyor.
Zira Almanya Türkiye ile istihbarat işbirliği ve paylaşımı yapmıyor.
Aksine, Türkiye istihbarat kuruluşu MİT’in terör şüphelilerine ilişkin bilgi istemesini önce ‘şüphelilerle’, sonra da medya ile paylaşıyor!
Bu yüzden işbirliği en düşük seviyede.
O yüzden diyalog ‘dışişleri’ ve adalet bakanlıkları düzeyinde sürdürülüyor.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Alman mevkidaşı Heiko Maas’la görüşmesi bu açıdan önemli.
Görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, “Görüşme gayet yapıcı ve olumlu bir havada geçti. Bakanlar, kısa süre içinde biraraya gelme konusunda da mutabık kaldı” ifadesi, muhtemelen bir hafta içinde bir ziyaretin olacağını gösteriyor.
***
Peki Adil Öksüz, Almanya’ya nasıl kaçtı?
Bu konuda rivayet muhtelif.
Ancak resmi yollardan, resmi adıyla kaçmadığı kesin.
Yasadışı yollardan sahte pasaportla Türkiye’den çıktığı değerlendirilebilir.
Bir başka ihtimal ise ‘yasal yollardan’ ama yine sahte pasaportla doğrudan Almanya’ya gitmesi.
Örneğin ‘Suriyeli mülteci’ olarak!
Yabana atılacak bir ihtimal değil.
Zira Almanya bugüne kadar 800 bin civarında ‘iyi eğitimli’ Suriyeli mülteci aldı. Bunların ‘geleceğin Suriyesi’ni yönetecek kişiler’ olarak yetiştirildiği de sır değil.
Bu kişilerin, Almanya’daki göçmen karşıtı kamuoyunun dikkatini çekmemek adına mümkün olduğunca ‘göstermeden’ ülkeye taşındığı da sır değil.
İşte bu ‘göstermeden’ kısmı, başka bir iddiayı hatırlatıyor:
“Merkel hükümeti, Türkiye ve Yunanistan’dan charter (dolmuş) uçaklarla Almanya’ya mülteci taşıyor” iddiası.
Konuyla ilgili haber, 8 Ağustos 2016’da Almanya’da yayınlandı.
Alman aşırı sağıyla aynı ‘ulusalcı’ dili kullanan Kopp Verlag sitesinin editörü Markus Mahler, “Mısır, Yunanistan ve en çok da Türkiye’den gelen charter uçaklarının, gece yarısı ile sabah 06:00 arasında Hannover, Düsseldorf, Köln, Bonn’daki havaalanlarına inip kalktığını; ancak uçuş noktalarının elektronik tabelalarda görünmediğini” öne sürdü.
Mahler, bazı günlerin trafiklerini de dakika dakika verdi. Örneğin bir gecede Yunanistan ve Mısır’dan bir, Türkiye’den ise (İstanbul, Adana, İzmir, Antalya) 9 uçağın iniş yaptığını yazdı.
Ayrıca, Wunstorf, Bundeswehr askeri üslerine de sivil uçakların indiği, ardından otobüslerle yolcuların dışarı taşındığını iddia etti.
İddia kısa sürede çok sayıda yayın organında tartışılmaya başlandı. Kimi, Kopp Verlag’ın göçmen, yabancı karşıtı ve ‘komplocu’ yayınlarına atfen ciddiye alınmaması gerektiğini savundu. Ancak, aynı zamanda ‘istihbarat kaynaklarına yakın’ olmakla da bilindiği için (bizde de örneği olduğu gibi), yazdıklarının sorgulanması gerektiği yönünde ciddi makaleler yayınlandı.
ABD’nin Almanya başta olmak üzere çok sayıda ülkeden Guantanamo’ya ‘El Kaide şüphelisi’ taşıdığı sır değil.
Uçakların kalkış yerleri dikkate alındığında, Türkiye ile Almanya arasında turist taşıyan ‘charter’ seferleri bunun için gayet uygun bir ‘kılıf’…
Dikkate almak gerek.