MHP lideri Devlet Bahçeli ‘çatı adayı’ arayışı çerçevesinde Süleyman Demirel’e de uğramış... Dışarıya sızan bilgi doğruysa, “Kim olabilir?” sorusuna cevap olarak iki isim vermiş eski cumhurbaşkanı...
“Kimmiş onlar?” merakınızı dün tatmin etmişsinizdir: “Abdullah Gül de olabilir” demiş Demirel, “Cemil Çiçek de...”
Dedikoduyu duyduğumun akşamı Amerikan politik dizisi ‘Scandal’ın ikinci sezonundan bir bölüm izledim. Senato’ya yeni başkan seçileceği gün, ABD başkanı, çoğunluk rakip partide olduğu için o partiden birini ismen“O olursa destekleriz” diye tercih edince öteki aday bayram etti dizide. Nitekim, rakip parti senatörleri başkanın tercihinin tersine kullandılar oylarını...
“Acaba Demirel de benzer bir taktik mi uyguladı?” diye düşünmeden edemedim.
Amerikan dizisini izleyene kadar, ikili görüşmeden dışarıya sızan bilgiye kulak asmamış, “Benim bildiğim Demirel, misafirine, ‘Neden beni düşünmüyorsunuz?’ diye sormuştur” diye düşünmüştüm.
Ne de olsa CHP’li bir aileden geliyor Süleyman Bey; siyasi hayattayken kendi burada gönlü orada bir görüntü çizmişti. MHP de kendisine sempati besliyordur, eminim; birbirlerine ters konuşlanmış görünseler bile,Süleyman Demirel ile MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş her zaman yakın durmuşlardır...
“Çok yaşlı” mı dediniz? Politikacı tek kolunu hareket ettirebiliyorsa her koltuğa aday olabilir... İtalya’nın yeniden seçilen cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano da Süleyman Bey gibi 1925 doğumlu... İtalyanlar bayağı aradılar, taradılar, sonunda Napolitano’nun devamında karar kıldılar... “Yaşı 90” demeden...
Devlet Bey dış görüşmeleri yürütürken Kemal Kılıçdaroğlu da ‘çatı aday’ arayışını CHP zeminlerinde sürdürüyor. Milletvekilleri ve parti meclisi üyeleri arasında bir anket çalışması yapmışlar ve “Kim olsun?”sorusuna cevap aramışlar. Gazetelere “Eskişehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen önde” bilgisi geçti, ama benim işittiğim önde giden isim hayli değişik.
Yılmaz Büyükerşen de 1936 doğumlu; iki yıl sonra 80 yaşında olacak...
Benim kulağıma gelen, CHP’de farklı bir ismin ortaya atıldığı ve hayli rağbet gördüğü...
Farklı dedimse, bayağı farklı... Sevilen eski bir siyaset adamının soyadını taşıyor... Profesör... Nispeten genç de sayılır...
İnönü Ailesi’nden olduğunu düşündüyseniz ismin, değil; o kontenjandan biri son seçimde Şişli belediye başkanı seçildi... Turhan Feyzioğlu’nun torunu Metin Feyzioğlu da değil; onun gözü galiba CHP liderliğinde...Deniz Baykal’ın ailesinde profesörler var, ama onlar da değil...
Daha fazla merakta bırakmayayım: CHP’de ortaya atılıp rağbet gören isim Adnan Menderes... 1950-1960 arasında DP’nin liderliğini ve başbakanlık yapmış Menderes’in kendisiyle aynı adı taşıyan torunu, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörü...
Sizin anlayacağınız, ‘çatı aday’, galiba ya Ak Partili biri, ya da onlara çok uzak durmayan biri olacak...
Zaten Demirel de, herhalde bu sebepten, “Ne arayıp duruyorsunuz kardeşim, Gül veya Çiçek farketmez, birini destekleyin” tavsiyesinde bulunmuş...
Gül... Çiçek... İlginç gerçekten...
Ak Parti’de istişareler bitti, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın görüşerek varacakları mutabakat istikametinde, ikisinden biri aday olacağa benziyor...
Size garip gelse de soracağım: Ak Parti’nin adayı Abdullah Gül olursa, CHP ile MHP, Demirel’in tavsiyesi istikametinde davranır ve kendileri aday çıkarmak yerine onu desteklerler mi?
Olur mu, olur...
Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti adayı olma ihtimali şu anda yüksek... Ona en ciddi itiraz galiba Yalçın Küçük’ten geliyor...
Yalçın Hoca bir süredir “Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığının önünü 2007’de ben kesmiştim, bu defa yine ben engelleyeceğim” diye söyleyip duruyor... Bir kitap yazmış ve Tayyip Bey onu okuyunca adaylıktan vazgeçmiş...
Halka cumhurbaşkanı seçtirme fikrinin isabeti şu günlerde daha belli oluyor.