Kültür sanat etkinliklerini takip etmek hala ülkemizin büyük çoğunluğunun yabancısı olduğu bir eylem. Köyleri, ilçeleri geçtim çoğu ilimizde yerleşik bir tiyatro ya da müzik topluluğu, onlara ayrılmış birer salon yok. Bir ticari sinema bile hak getire!
Oysa kalkınmanın de en önemli göstergesi kültür sanat tüketimi! Bir ülkenin gelişmişlik derecesini halkının kültür düzeyi gösterir. Ne yazık ki Türkiye yıllarca mahrumiyet bölgelerine sahipti. Ömrünü bir tek kitap okumadan, bir konser, bir oyun izleyemeden, bir sergi gezemeden tamamlayan, ancak düğün misali geleneksel eğlencelerle sosyalleşebilen bir toplum yeni fikirlere, farklı duyarlılıklara nasıl açılır?
“Makus talih” edebiyatı yapacak değilim, çünkü artık ulaşım da iletişim de çok gelişti. Hem insanlarda taleplerini dile getirme hem sivil toplum kuruluşlarında girişimlerde bulunma hem de yetkililerde hizmet götürme bilinci oluştu. Birçok yararlı proje geliştiriliyor. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin Gezici Sanat Tırı bunlardan biri. 22 Haziran’da ikinci kez tura çıkan Gezici Sanat Tırı, 22 Eylül’e dek 15.000 km yol alıp 90 yerleşim birimine ulaşacak. Adana’nın belde ve mahalleleri dışında birçok komşu vilayete de uğrayacak. “Her yerde sevgi, her yerde kardeşlik, her yerde sanat. Gün, kardeşlik günü” sloganıyla yol alan Gezici Sanat Tırı önemli bir işlev üstleniyor: İş bulduğunda hep çalışan, hep üreten ama hep yoksulluk sınırında yaşayan, büyükşehirlere gidip de kültür sanat etkinliği izleme olanağı bulunmayanlara ve ataerkil düzende eve kapatılan kadınlara, dünyaya televizyon ve internet bombardımanıyla açılan ama onların yarattığı kafa karışıklığından mustarip çocuklara etkinlikler kapsamında sosyalleşme ve paylaşma alışkanlığı aşılıyor.
***
Düşünün gün boyu Yaşar Kemal’in tarif ettiği “Sarı Sıcak”ta çalışan, bunalan insanlar karanlık çöktüğünde, bir meydanda, bir bahçede, bir su kıyısında buluşmuş. Gezici Sanat Tırı’nın rotasındaki yerleşim birimlerinin yerel yönetimleriyle önceden iletişime geçilip etkinliklerin tanıtımı yapılmış. Tırın içinden sandalyeler çıkarılmış, sahne kurulmuş, perde gerilmiş... Gölge Oyunu temsilleri, film gösterimleri, Halk Müziği ya da Sanat Müziği konserleri, halk oyunu ve sema gösterilerinden oluşan program sunuluyor yıldızların altında...
Henüz ikinci yılında olduğu için Gezici Sanat Tırı için geniş kitlenin zevkine hitap eden bir program tercih ediliyor. Ancak ileriki yıllarda biraz daha ufuk açıcı olmasının daha fazla yararı olacaktır. Yerli sinemanın televizyonlarda bile birçok kez gösterilmiş popüler örnekleri yerine / yanı sıra geniş kitlelerinin dünyasını genişletecek, farklı kültürleri ve hayat tarzlarını tanımalarını sağlayacak filmlerin; zaten aşina oldukları müzik türleri yerine / yanı sıra caz, blues, dünya müziği gibi türlerin de götürülmesinin zihinlerdeki sınırları kaldıracağından kuşkum yok. İl ilçe sınırlarını aşarak yol alan Gezici Sanat Tırı’nın etkinlikleri de hiçbir çerçeveye sığdırılmamalı...
Bana kalırsa bu tırın üstlendiği misyon, nostaljik sinemanınkinden farklı. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin Mimar Sinan Kültür Parkı içindeki Adana Yazlık Sular Sineması’nda her Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar gecesi 21.00’de yapılan ücretsiz film gösterimlerinin nostaljik bir tadı var. 550 kişilik alan tıka basa doluyor ve Adanalılar çekirdek, gazoz ve kağıt helva ikramıyla hoşça vakit geçiriyor. Mobil Sinema uygulamasıyla programdaki filmler Baraj Yolu Gençlik Meydanı’na da taşınıyor.
Öte yandan Hatay, Mersin ve Gaziantep gibi komşu illerden Kahramanmaraş, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Malatya’ya uzanan Gezici Sanat Tırı ile bölgenin kültür sanat hayatına gelenekselin çok ötesine geçen bir canlılık kazandırmak mümkün.