CHP'ye 2019'da İstanbul'da il binası satın alınıyor. Paranın ödenme şekli oldukça tuhaf. 4-5 kişi, bir avukatlık bürosunda harıl harıl saatlerce paraları sayıyor, deste yapıyor. İstanbul Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sürüyor.
Sorular çok, bir kaçını sıralayalım.
Soru 1: Binanın parası, neden banka üzerinden yapılmıyor da avukatlık bürosunda gerçekleşiyor?
Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz'a konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Yasaya aykırı bir mevzu yok. Yapılan iş, son derece iyi niyetle yapılmış." diyor.
Satıcı şahıs da, alıcı koskoca ana muhalefet partisi CHP.
Para saymak kirli bir iş değil. Ama sayılan paralar kirli ise...
Soru 2: Binanın gerçek değerini CHP neden gizliyor?
Binayı CHP'ye satan Ali Rıza Braka, "Ben, taşınmazları 41 milyon lira bedelle satmış olsam da resmi olarak 24 milyon 360 bin lira göstermiş olmanın herhangi bir sakıncası olduğunu düşünmedim" diyor.
Hani sıradan vatandaş düşünmemiş. Koskoca CHP bu yola nasıl başvurur?
Maliye uzmanı Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı sırasında devletten vergi kaçıran bir CHP'den bahsediyoruz.
CHP gibi bir kurum, binanın gerçek değerini tapuya nasıl yazmaz?
Soru 3: Paraların kaynağı ne?
Para sayma işinin, bürosunda yapıldığını söyleyen avukat Gökhan Taşkapan, savcılıkta kendi rızasıyla "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadesinde şunları söylüyor:
"CHP tarafı, Gül İnşaat sahibi Metin Gül'ün binanın alınmasına 2 milyon lira yardım etmesini istedi. Metin Gül bana, Büyükçekmece ve Sarıyer'de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP'li Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Fatih Keleş'in 2 milyon lirayı kendisinden istediklerini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söyledi. Keleş'in Ekrem İmamoğlu'na yakın olması nedeniyle korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi."
3 saat boyunca farklı yerlerden çantalar içinde gelen paraların kaynağı nedir?
Müteahhitlerin üzerine çökme var mıdır?
Soru 4: Paraları sayanların İmamoğlu ile bağlantılı olmaları tesadüf mü?
Görüntülerdeki paraları; Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'e veren kişinin, İmamoğlu'nun 2015'te CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı'na getirdiği İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer olduğu anlaşıldı.
Parayı ofiste sayan ve Keleş'in taşımasına yardımcı olan isim ise İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz...
Özgür Özel, İsmail Saymaz'a; "Benim açımdan durum şu: Benim dönemim değil... Şu anki il başkanımızın dönemi değil. İl başkanlığımız değil, CHP'ye ait bir yer değil..."
O zamanki İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu işaret ediyor.
İşin doğrusu, olay bizzat İmamoğlu ile ilgili.
İmamoğlu da Özgür Özel'i Genel Başkanlık koltuğuna oturtan isim...
Özgür Özel, Kaftancıoğlu'nu işaret edeceğine, dönüp İmamoğlu'na, "adamlarının orada ne işi var" diye neden sormuyor?
Sorabilir mi? Soramaz...
Soru 5: Görüntüleri kim çekti, kim servis etti?
Avukat Gökhan Taşkapan, 10 Aralık 2019'da CHP'li yöneticilerin ısrarı sonucu, ödemenin kendi ofisinde yapıldığını ifadesinde açıkladı. Şunları da söyledi:
"Ayrıca ofisimdeki kameralar güvenlik kamerası niteliğindedir ve bunlar gizli kamera değildir. Hatta paraları sayanların, 'Bunların kaydı yapılırsa bir kaydının tarafımıza verilmesi ve ödemenin kayıt altına alınmış olması, ayrıca bunun başkana (İmamoğlu'na) sunulması iyi olacaktır' şeklinde beyanları olmuştur."
İmamoğlu'na bak sen... CHP'ye hem il binası alıyor, hem Genel Başkan buluyor.
Özgür Özel ise İsmail Saymaz'a konuşurken, hiçbir araştırma yapmadan öylesine konuşuyor:
"AK Parti en iyi bildiği işi yapıyor. Yine kumpasla karşı karşıyayız. Video ile kurulmuş bir kumpas var. Özellikle büroda teslim edilmesi istenmiş. İlk günden kurgulanmış bir kumpas olduğu anlaşılıyor."
Savcı, "Görüntülerde euro saydığınız görülüyor" deyince, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, "Neden saydığımı hatırlamıyorum" demiş.
Tam İmamoğlu'nun adamı.