Adalet Bakanlığı Yargı Reformu başlığı altında, ‘’İnsan Hakları Eylem Planı’’ hazırlıyor. Adalet beklentisi her zaman heyecan uyandırır. Adaletin en güzel tarifini Hz.Peygamberimiz yapmıştır; “bir ümmetin zayıfı, kuvvetlisi ile eşit tutularak hakkını alamayınca, o ümmet hiçbir zaman kuvvetlenemez ve mukaddes olamaz”...
Çünkü adalet, hukukun gayesidir. Hukuk güvenliğinin, insan onurunun, eşitliğin ve özgürlüğün teminatıdır. Adaleti dar anlamıyla mahkeme salonlarından ibaret kılamayız. Adalet hayata bakış açımız, insan olarak duruşumuz, toplumsal kültürümüz de olabilmelidir. Adaletin gardırobu geniştir; orada sevgiyi, saygıyı, merhameti, birlikte yaşama kültürünü, hatta tahammülü ve aynı kaderi paylaşmaktan mütevellit, aile ilişkilerimizden, komuşuluk, hemşehrilik, vatandaşlık bağlılıklarımıza kadar tüm çoğul eylemlerimizin ruhunu da buluruz.
Adalet mevzuu, sadece siyaset ve yönetimin değil, siyasetname geleneğimizin de en başlıca konularındandır. Hz.Ali’nin, Malik bin Eşter’i vali olarak gönderirken bir mektup aracılığıyla yazdığı nasihatler mesela... Hem müslümana dair enfes bir hukuk felsefesi örneğidir, hem de idare hukukunun en parlak metinlerindendir. Pek tabii aynı zamanda edebidir. Edebiyatımızın ‘’Ahidname’’ olarak sertac ettiği bir eserdir... Bu hikmetli nasihatler, bugün bile insanlığa ışık tutacak güçtedir.
“Ey Malik, bilesin ki dünya geçiş yurdudur, yerleşme yurdu değildir. Orada bir kısım insanlar nefsini satıp azabın hedefi olur, bir kısmı da nefsini satın alıp kurtuluşa ererler. Bunun bilincinde olan herkes tüm imkânları seferber ederek halka hizmet etmenin yollarını aramalı ve kendilerini ebedi hayatın sıkıntılarından kurtarmaya çalışmalıdır”
“Ey Mâlik! Halkın selâmeti için ayırdığın zaman, seninle Allah arasında geçen vakitlerin en hayırlısıdır. Övünmeyi bırak, büyüklenmeyi terk et, mezarını hatırla! Toplumun her kademesine daima sevgi beslemek, onlara şefkat ve merhamet duyguları ile yaklaşmak gerekir. Zîrâ halk iki kısımdır.
1.Bir kısmı, reâyâ’nın müminleridir ki onlar senin din kardeşlerindir.
2.Bir kısmı da zımmîlerdir ki, senin gibi Allah’ın kullarıdır. Bir beşer olarak yaptığın kusur ve hataların affedilmesini Allah’tan istediğin gibi, sen de taht-ı hükümetinde olan reayanın, kasten veya istemeyerek yaptığı kusur ve hatalarını affetmen gerekir.
‘’Ey Mâlik! İhtiyaç sahiplerinin gönlünde yatanı ortaya çıkarmak için onlara zaman ayırmalısın. Ara sıra ihtiyaç sahiplerini huzuruna alıp onlarla konuşmalısın.
Adalet Bakanlığı’nın insan hakları eylem planını hazırlarken pek çok sivil toplum grubuyla, yazarlarla, akademisyenlerle, hukuk çevreleriyle görüştüğü haberini alıyoruz. İnşallah umutları yeşertecek bir program açıklanır.