Mesleği gereği fiziğiyle ön planda şöhretlerin diyeti her daim sürüyor. Herkes formda ve güzel olmak için efor harcarken bir an geliyor, kendini cips yerken buluyor. Bu işin kitabını yazan bile acıkınca kontrolü kaybedip lahmacuna saldırıyor...
Hayatta kalmak için yapmamız gereken en önemli şey yemek yemek. Bu son derece güdüsel, son derece basit bir eylemken yemek yeme konusunda işleri karıştıran aslında yine biziz. Bir grup bilim insanı “Atalarımız üç öğün yemek mi yiyordu? Ne buluyorsa atıştırıyordu. Atıştırmak en doğrusu,” derken, bir grup “Biz geviş getiren otçullar değiliz, atıştırmayın,” diyor. Bir grup “Hayvan yemek de ne demek” diye sorgularken, diğer grup hayvansal protein diyor. Birinin verdiği beslenme düzenine diğeri “hayır” derken, bilimsel veriler de değişebiliyor. Hiçbiri külliyen yanlış değil belki. Her birinin temel aldığı prensipler, ekoller var ortada.
Bir de tarımda yapılan karmaşık işler söz konusu. İnsan eliyle mevsimsiz üretilen sebzeler, melez meyveler var. Üstelik bunlarla da bitmiyor. Biz tohumun atasını ve malzemeleri tartışa duralım. Onlardan elde edilen ürünlerin prosesleri, raf ömrünü uzatan katkı maddeleri de işin içine girince, ayıkla pirincin taşını. Hadi bakalım çık şimdi işin içinden: Ne yiyeceksin?
KAN ŞEKERİ VE KARAR MEKANİZMASI
Bahsettiğim bu bilgi çokluğu ne yiyeceğine karar vermek konusunda kafa karıştırabilir. Ama tüm bu farklı mesajlar, mekanizmamızın basitliğini yenemez. Tarım politikaları önümüze tuhaf denklemler koyarken aklımız karışabilir, ama biz basit organizmalarız. Yaşıyor ve ölüyoruz. Yaşamak için de bedene enerji sağlayan yiyeceklere ihtiyacımız var. Aldığımız tüm bilgileri işleyen ve yöneten beynimiz uzun süre aç kalmazsa sorun yok. Bu bilgiler doğrultusunda seçim ve tercihlerimizle mutlu mesut yaşıyoruz. Ama uzun süre yemek yemezsek ve çok acıkırsak, beyin tüm bilgilerin kapısını kapatıyor. Kapının kapanma süresi pankreas ve sağlık durumuna göre herkes için değişebilir. Kimi için üç saattir, kimi için altı. Bu sürenin sonunda ne bilimsel veri, ne diyet, ne aklıselim düşünmek kalır. Kan şekeri hızla düşer. İşte o an beyin organlara tek bir komut verir: “Derhal bana enerji bul! Ye!”
Ünlü olsun olmasın, okumuş olsun olmasın, herkes kendine en hızlı enerji sağlayacak gıdaya adeta saldırır. Yani demem o ki; oku, öğren, doğrusunu bulmaya çalış ama sakın o diyet benim bu diyet senin aylarca metabolizmanı zorlama, gün içinde de uzun süre aç kalma. Uzun süre aç kalırsan sen, sen olamazsın. En kalorili, en şekerli, yani sana hızla enerji verecek en zararlı gıdalara saldırırken bulursun kendini. Ola ki yaptın, bunu alışkanlık haline getirme ama sakın kendinden nefrette etme, çünkü yalnız değilsin. Kendine de çok yüklenme ve fotoğraftaki bu güzel insanların kolajını hatırla! Uzun süre aç kalmak kim olursa olsun herkeste benzer etki yaratır.
Beynimiz uzun süre aç kalmazsa sorun yok. Uzun süre açlıkta ise beyin bilgi akışının kapısını kapatıyor.
ZANNETME Kİ HEP SAKİN YİYORLAR, ÜNLÜLER DE SALDIRIR!
- Marilyn Monroe çok açken çekim aralarında çikolata veya dondurmaya karşı koyamıyormuş. Ciddi bir yemek tutkunu ve iyi bir aşçı. En iyi yaptığı yemekse, balık ve midyeyle yapılan Marsilya çorbası
- Mariah Carey en sevdiği atıştırmalık pizza. Özellikle doğumdan sonra aldığı kilolar sebebiyle yağsız ve sebze ağırlıklı beslense de pizzaya karşı koyamıyor.
- Beyonce bir oturuşta bir tavuğu yiyebildiğini sağır sultan bile biliyor. Bir süredir veganlığı deneyen sanatçı, aşırı performans harcadığı konserlerinden sonra karbonhidratlı gıdalara saldırıyor. Patates kızartmasından vazgeçemiyor. Bir ara şampanyanın yanında yediği patates kızartmaları çok konuşulmuştu.
- Katy Perry fiziğine olan saplantısı kadar mantar ailesine de saplantılı. Düzgün bir fizik için kontrollü yemek yiyor ve neredeyse tüm öğünlerinde mantar tüketiyor. Ancak konser sonrası pizza ve hamburger yiyor.
- Taylor Swift fiziğini yaptığı egzersizlere ve doğru gıdalara borçlu. Ancak o da şeker tutkusundan vazgeçemeyenlerden.
- Rihanna Karayip yemeklerini seviyor. Özellikle de körili olan her şeyi. O da çıtır kızartma tavuğa ve dondurmaya hayır diyemeyenlerden. Gerçek bir çikolatalı dondurma tutkunu.
- Heidi Klum müthiş bir fiziğe sahip. Her zaman doğru olan gıdayı doğru miktarda tüketiyor. Onun karşı koyamadığı, daha doğrusu düzenli olarak hayatından çıkarmadığı ve kendini şımarttığı tek yiyecek fast food burger.
- Robert De Niro gerçek bir Japon mutfağı hayranı. Zaten ünlü Japon restoranı Nobu’nun ortağı olma nedenlerinden biri de bu tutkusu. Morino balığını ve enginar salatasını çok seviyor. Gittiği her şehirde yöresel yemekleri denemekten de çekinmiyor.