İslam dünyasının bölünmüşlükten kurtuluşu yakın.
Bunu neye dayanarak söylüyorum?
İran'ın yaptığı hatalara dayanarak...
Zira son zamanlarda acem öylesine acemilikler yapıyor, oyunu öylesine acemice kurguluyor ki inanılmaz.
Acem yol arkadaşı Amerika ve İsrail gibi çırpındıkça batıyor, gün geçtikçe eriyor, yüzündeki maske indikçe iniyor.
İşte rejimin Müslüman maskesini düşüren o acemiliklerinden birkaç örnek...
Rejim İran'ın kaderini değiştirecek Cumhurbaşkanı Reisi'yi İsrail ve Amerika ile ele ele vererek katletti, cinayeti yüzüne gözüne bulaştırdı.
Filistin davasının kahraman ismi Haniye'yi İsrail ile el ele verip katletti, katliamı yüzüne gözüne bulaştırdı.
Azerbaycan'ın yürüttüğü Karabağ savaşında, İran'da yaşayan 40 milyon Güney Azerbaycan Türküne rağmen utanmadan sıkılmadan gitti Ermenileri destekledi.
Türkiye'nin Irak'ta yaptığı terörle mücadelesini ve diğer işlerini engellemeye çalıştı.
İsrail'le savaşıyormuş gibi yapıp Gazze'yi ve İslam dünyasını tam bir yıl oyaladı.
Yetmedi şimdilerde yeniden Suriye'de hortladı.
Suriye'de Döktüğün Kan Yetmedi mi...
Suriye'de halk çok önemli işler yapıyor.
Suriye tarihinde halk ilk defa iradesini ortaya koyuyor.
Bundan rahatsızlık duyan İran, Amerika, İsrail ve Rusya'da süreci durdurmaya, olan biteni baltalamaya çalışıyor.
Suriye'de her kirli işin altından çıkan İran yol arkadaşı Amerika ile el ele verip ülkede iç savaş çıkarmanın yollarını arıyor.
Bildik İran...
Evet yanlış okumadınız.
İran Suriye halkını birbirine kırdırmak için ülkede bıraktığı kripto yapıları devreye alıp sokakları karıştırdı.
Oysa olacakları gören Türkiye sürecin başlangıcında Rusya ve İran'ı "Suriye'de denkleme girmeyin aksi takdirde çok kan dökülür" diye ikaz etmişti.
Türkiye'nin bu tezinde ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıktı.
İran her daim olduğu gibi batıdan aldığı talimatla Suriye sokaklarını karıştırarak denkleme girdi.
Sonuç?
16 ölü.
Üstelik bu daha başlangıç, olaylar henüz durmuş değil. Dolayısıyla daha kaç kişi hayatını kaybedecek bu belli değil.
İran'ın Amacı Ne...
Artık herkesin görmesi gerekir ki İran'ın savunduğu Şia inancı aslen Yahudi olan Abdullah Bin Sebe tarafından İslamiyet'i bölme adına ortaya atılmış bir fitnedir.
Bugünkü İran rejimi de Hazreti Ali döneminde kurulan bu oyunun devamını sağlayacak şekilde bugüne kadar Hristiyan dünyası tarafından fonlanmıştır.
Birbirleriyle savaşıyormuş gibi yapan İran, Amerika ve İsrail esasında birbirlerinin ruh üçüzleridir.
İran bugün İslam coğrafyasında süregelen mezhepsel kavganın tek mucididir, tek sebebidir ve halen de haçlı dünyasının kendisine yüklediği bu görevi sürdürmektedir.
Almayan akıllara bir kez daha söyleyeyim...
İRAN TÜRK DÜŞMANIDIR, İRAN İSLAM DÜŞMANIDIR.
Bu iki gerçeği görmeyenler artık görmeli, bu iki gerçeği göremeyenler İran'ın değirmenine dolayısıyla Amerika'nın, İsrail'in, batının değirmenine su taşıdıklarını bilmeli.