Aleyhimde acayip bir “tweet” kampanyası başladı.
2007’de yazdığım bazı yazılarda Fethullah Gülen’i methetmişim. Eee? Cemaat evlerindeki “Tweet Saatleri”nde gençlerin ellerine cep telefonlarını tutuşturup “Hadi çocuklar, tweet başına! Hakan Albayrak’ı bu yazılarıyla vurun!” diyen “abi”lerin ve “abla”ların derdi ne?
Mavi Marmara’dan evvel Fethullah Gülen’e büyük saygım vardı. Mavi Marmara’dan sonra saygım küçüldü. 7 Şubat 2012 (İsrail’in hedef gösterdiği MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a taarruz) itibarı ile iyice eridi. Dershane tartışması sürecinde, bilhassa “Firavun, Karun” konuşması üzerine yok olmaya yüz tuttu. 17 Aralık Darbesi sürecinde ise tamamen yok oldu. Ülkemize hizmetleri öne çıkarken methettiğim Fethullah Gülen’i, ülkemize zararları öne çıktıkça tenkit etmeye başladım. Ve ülkemize topyekûn savaş açan şer güçlerle tam bir ittifak halinde olduğu, onların nihai hedeflerine -yani ülkemizin diz çökmesine- hizmet edecek kadar ağır bir tahribatı göze aldığı, Erdoğan’la iktidar kavgasını ülkemizin mahvına yol açmaktan imtina etmeyecek kadar abarttığı iyice netleşince, tenkidin ötesine geçtim. Karınca kararınca karşı saldırıya geçtim. Benim gibi bir sürü adam var böyle. Gülen Cemaati’nin “abi”leri ve “abla”ları bizim için “Dün öyle konuşuyorlardı, bugün böyle konuşuyorlar. Çelişki içindeler. Çelişkilerini yüzlerine vuralım!” deyip duracaklarına, “Biz ne yaptık da bu adamları kaybettik?” diye kendi kendilerine sorup özeleştiri yapsınlar. Yapmıyorlar mı? Öyleyse Gülen Cemaati mensuplarından izan ve vicdan sahibi olanlar, o “abi”lere ve “abla”lara başkaldırsın.
“Yeter!” desinler.
“Ülkemizin düşmanlarına hizmet edecek şekilde kendi hükümetimizle savaşmak istemiyoruz” desinler.
“Barış sürecini tehlikeye atmayın” desinler.
“Müslüman kardeşlerimizin Müslümanlığını kâfirlere şikâyet etmeniz tüylerimizi diken diken ediyor” desinler.
“Ülkemizi güçlendirmeye matuf yatırımların önüne geçmeyin, iktisadi bağımsızlık davamızı tehlikeye düşürerek sömürgecilerin ekmeğine yağ sürmeyin” desinler.
“Milyonlarca mazlumun umut bağladığı İHH ile uğraşmak zulümdür” desinler.
“İsrail uşağı gibi görünmek kanımıza dokunuyor” desinler.
“Hoşgörü ile anılan bir cemaat iken nefret, kin, gözü dönmüşlük ve akıl almaz beddualarla anılan bir cemaat haline getirdiniz bizi. Hizmet’in 20 yılda inşa ettiği büyük saygınlığı iki haftada yerle bir ettiniz” desinler.
“Cemaat’in zaferi için Mossad’da, Erdoğan’ın zaferi için Saraybosna camilerinde dua ediliyor; yaptıklarınızla zalimleri güldürüp mazlumları ağlatıyorsunuz” desinler.
“AK Parti’yi rezil etmeye çalışırken kendi rezilliklerinizin ifşasına yol açıyorsunuz, kirli ilişkileriniz bir bir ortaya dökülüyor, camiamız iyice gözden düşüyor” desinler.
“Müslüman kardeşlerimiz nezdinde genel kabul görüyorduk, herkes bizi baş tacı ediyordu, bütün gazetelerde ve televizyonlarda mensuplarımız vardı, şimdi ise hızla marjinalleşiyoruz, kimse bizi istemiyor, yanımızda Müslüman kalmıyor” desinler.
“Düşmanla hiç uğraşmayıp bütün gücünü kendi kardeşlerine karşı seferber eden, Suriye Devrimi’nin enerjisini kardeş kavgasıyla tüketen, Şam-Moskova-Washington hattını ihya ederek Yeni Suriye idealini tehlikeye düşüren Irak-Şam İslam Devleti örgütü gibi, siz de ülkemizin enerjisini anlamsız ve kirli bir savaşla zayi ediyorsunuz, ülkemizi zayıflatıyorsunuz, bize haddimizi bildirmek isteyen uluslararası sistem ağalarının dümen suyunda giderek Yeni Türkiye’nin ayağına sıkıyorsunuz” desinler.
“Gelinen noktada devletteki kadrolarımızın tasfiyesi kaçınılmazdır. Hiçbir hükümet, açıkça ülkenin felaketine hizmet eden böyle kadrolarla yol yürüyemez. Kendimiz ettik, kendimiz bulduk. Bu akıbeti kabullenip sivil toplumdaki mevzilerimizi korumaya bakmalıyız. Bizi iktidar kavgasıyla daha fazla meşgul etmeyin, bırakın da Hizmet’e konsantre olalım” desinler.
“Yapmayın artık!” desinler, “Etmeyin artık!” desinler, “Durun artık!” desinler.
Herkesten evvel Fethullah Gülen’e desinler bunları.
Biz lider kabul ettiğimiz Erdoğan’ı çok eleştirdik, yine eleştiririz; onlardan da Fethullah Gülen’i eleştirmelerini bekliyoruz.
Yanında kendisini eleştirecek kimsenin bulunmadığı lider zavallıdır.
Hocalarını gerçekten seviyorlarsa ona merhamet etsinler; eleştirsinler onu.