İran Parlamentosu’nda, Türk fraksiyonu ilan edildi. Yani İran’da yaşayan 100 Türk milletvekili bir fraksiyonda birleşti. Kulağa hoş geliyor neredeyse bu haber.
Ama işin aslına bakmamız lazım. İran’ın; Türk kökenli vatandaşlar içerisinde parlamentoya sokmak istemediklerinin önünü seçim sürecinde kestiği kimse için bir sır değil. Hapishanelere soktuğu kişilerin isimlerine baktığımızda, bunu net bir şekilde anlayabiliyoruz. Böyle olduysa, sadece kendilerinin uygun gördüklerinin parlamentoya girmesine yol açtılar demektir. Burada tuhaf bir şey yok. İran devlet geleneğinin yapısı için. bu tutum normal ! Tuhaf olan odur ki; ABD bu konuda İran’a destek vermekte. Çünkü yıllardır İran Türkleri üzerine çalışmalar yapan ABD, İran’la düşmanlık dönemindeyken, bu argümanı farklı kullandı. Şimdi ise “Türk faktörü” sindirilme yolunda! ABD şimdilik, İran’a içeriden engel olabilecek her türlü enstrümanı absorbe etmekte. Nasıl mı?
Elbette Türkler içerisinde esas iki ana damarın olduğu aşikardır. İran devlet geleneğine sadık ve Şii geleneğine sahip olanlar ve elbette özgürlükler isteyen milli bir damar!
İkinci grup, Türkiye ve Azerbaycan’a ciddi bağı oluşmakta. ABD; bu grubu fazlasıyla araştırdı, hatta bu grup üzerine masalar oluşturdu. İran fraksiyona tamaşasında, esasında ilerideki sorunlarını sıradanlaştırma niyetinde. Halk nezdinde yükselen sesleri kontrol edebileceği kişiler veya gruplar üzerinden götürmeyi düşünmekte.
Ahmedi Nejad döneminde kriz kapıdayken, yönetim iyi bir hamle yaptı. Gerekmediği halde, benzin fiyatlarını artırdı. Halk ayaklandı. Neredeyse 21 benzin istasyonu yakıldı. Lakin 6 ay sonra gerçek kriz geldiğinde, fiyatlar 3 kat artırıldı. Sonuç ne oldu?
Kimse sokağa çıkmadı. Neden mi? Sıradanlaştı olay çünkü.
Türklerin, İran içerisindeki etkisi ve yeri herkesçe bilinir. Lakin içerisindeki siyasi fay hatlarını, kimse tahmin edememekte. Türkiye’de bile bazıları zanneder ki; İran’da Türkler nezdindeki esas baskın felsefe, Şia üzerinedir. Oysa bu yalnış tespit! Elbette Şii geleneği ciddi ve etkilidir. Lakin tek argüman değildir. Ayrıca oradaki Türklerin Türkiye’ye bakış açısı, Tahran’ı rahatsız edecek niteliktedir. Lakin olayın başka bir tarafı da var. Türklerin; İran’ın giderek her türlü alanında etkili hale getirilmesi stratejisi ve ABD’nin bu stratejiyi benimsemesi! Azerbaycan üzerindeki etkisini irdelersek, ABD kokusunu almış olacağız. Fazla uzağa gitmeden, Amerikancı muhalif grupların İran’a bakış açısının yıllar önceki hali ile şimdiki hali arasındaki farkı okumak yeterlidir. ABD, İran’ı kendinin favorisi olan gruplara da girmekte. Bunu net görmek için ABD etkisindeki muhalif grupların, ABD-İran gerilim yıllarındaki tutumlarını ve şimdiki söylemleri arasındaki farka bakmak yeterlidir. İran giderek, Türkiye’nin ilgi alanında etkili olmaktadır. Bu ileride sıkıntılı günlerin sinyalini vermekte!