ABD Başkanı Obama, kimilerine göre Suriye’ye askeri müdahale izni isteyerek hayatının hatasını yaptı. Bu talebi ‘siyasi kumar’ olarak görenler Kongre’den onayı garanti görmüyorlar. Şimdi Obama, bir yandan Kongre’yi ikna etmeye çalışıyor, diğer taraftan muhtemel bir yenilgi halinde zarar görmeyeceği argümanları hazırlıyor.
Aslına bakarsanız ABD, Esad’ın en son kimyasal saldırısından hemen sonra müdahaleye hazırdı. Pentagon ve diğer birimler tüm hazırlıklarını buna göre yaptılar... ABD’yi müdahaleden soğutan ise İngiltere oldu. Coşkulu bir şekilde müdahaleyi savunan İngiltere Başbakanı David Cameron parlamentoda büyük bir yenilgi alınca işler karıştı. Cameron’a kendi partisinden bazı milletvekilleri bile destek vermedi. Böylece İngiltere Başbakanı Suriye’ye askeri müdahalede ısrar ederse hükümetin dahi düşebileceğini anladı.
İngiltere’nin bu hareketi Obama’yı hem kızdırdı, hem de zor durumda bıraktı... İngiliz meclisi konuyu görüşünce Obama’nın müdahaleyi ABD Kongresi’ne götürmemesi zordu. Nitekim İngiltere ve ABD’de konu meclise gidince şimdi Fransa da kendisini meclisinden izin almak zorunda hissediyor. Kısacası İngilizler meseleyi iyice karıştırdılar ve Washington bu durumdan hiç de memnun değil.
Irak’ın mirası
Her üç ülkede de müdahaleye karşı çıkan güçlü gruplar var. Bunun en önemli nedeni kötü Irak tecrübesi...
Irak Savaşı öncesinde de Irak’ta kimyasal ve diğer kitle imha silahlarının olduğu söylenmiş, ancak bu iddia resmen yalan çıkmıştı. Bundan dolayıdır ki ABD Dışişleri Bakanı Kerry Kongre’ye yaptığı savunmasında, Irak’taki günahlarını itiraf edercesine “bu kez delillerimiz var” diyor.
Irak Savaşı’nın bir diğer mirası da her savaşın uzun süreceği ve çok maliyetli olacağı yönündeki kanaat. Kerry, Kongre üyelerini ikna etmeye çalışırken Suriye’ye müdahalenin uzun sürmeyeceği konusunda neredeyse yemin edecekti. Kerry, “bu bir savaş ilanı talebi değildir” dedi, “Amerikan askerleri karada savaşmayacak” dedi vs... Kısacası, ABD’de savaştan korkan geniş bir kitle ve güçlü temsilcileri var...
Sınırlı bir havadan müdahalenin bile kısa sürede ABD’yi kapsamlı bir savaşa sürükleyebileceği ihtimali herkesi korkutuyor... Artık ABD kendisine sonsuz güveni olan süper bir güç değil.
Obama’yı Kongre’den izin istemeye iten bir diğer neden ise 2007 yılında Boston Globe’a verdiği bir demeç: Başkan o demecinde şöyle demişti:
“Başkan, anayasaya göre ulus fiili veya yakın bir tehdit ile karşı karşıya olmadıkça askeri bir saldırıyı tek taraflı olarak yetkilendirmek yetkisine sahip değildir”.
Amerikan ulusunun karşılaştığı tehlikeleri olabildiğince dar yorumlayan bu görüşe göre aslında Başkan Obama’nın Suriye’ye bir saldırıyı onaylama yetkisi dahi bulunmuyor... İşte, Obama’yı Suriye’ye müdahalede tereddüt ettiren nedenlerden biri de biraz önce özetlediğimiz kendi sözleri oldu...
Asıl neden
Tüm bunların dışında ABD’yi askıda tutan daha önemli neden ise ABD’nin sadece Suriye’deki savaşın devamı halinde bu işten zaferle çıkacağı düşüncesinde olan güçlü lobi... Buna göre Suriye’de savaşan iki taraf da ABD’nin, Batı’nın ve İsrail’in düşmanı... Bu nedenle savaşın uzun süre sürmesi aslında ABD düşmanlarının kırılması anlamına geliyor...
Bu şekilde düşünenler askeri müdahale olsa da bunun dengeyi çok bozmayacak şekilde olmasını, Esad’ı tamamen bitirmemesini, istiyorlar... Obama’nın müdahalenin çok sınırlı olacağını tekrarlayıp durmasının bir nedeni de bu belki de...