Irak ABDtarafından çakma gerekçelerle işgal edildiği günden buyana kaosun hakimolduğu bir ülke maalesef.
Milyonları bulan can kaybı, mağduriyetler, parçalanmışlıklar, işgaller ve çatışmalar.
Bütün bunların yanı sıra milli güvenliğimizi tehdit eden terör örgütlerinin Irak’taki faaliyetleri.
PKK’nın komuta kampları Irak’ta. DAİŞ Musul dahilIrak’ın üçte birini işgal etmiş durumda.
Hal böyleyken Başika’da teröre karşı bulundurduğumuz küçük bir birlik Irak hükümeti tarafından istenmeyen kuvvet ilan ediliyor.
* * *
Irak Meclisi, 4 Ekim’de Türk askerininişgalciolduğunu, Türk askerini davet edenlerhakkında hukuki işlem yapılması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kınanması, Türkiye ile ticari ilişkilerin gözdengeçirilmesi, Türk askerinin çıkarılması için BMGK ve BMnezdinde girişimde bulunulması ve Irak egemenliğininkorunması için diplomatik yollara müracaat edilmesini içeren bir karar aldı!
Tabii bu karar Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu’nun söylediği gibi iyi niyetli olmadığı, Irak halkının tamamını temsiletmediği, Türkiye’nin terörle mücadelesinde Irak’a destek verdiği gerçeğini değiştirmiyor
* * *
Iraklı yetkililer tutumlarının yanlış olduğunu çok iyi biliyorlar. Ama ipleri başkasının elinde olduğu için bu tür saçma kararlar alabiliyorlar.
Onlar da çok iyi biliyorlar ki, ‘bir devlet, diğer komşu devlete kendi sınırlarından yapılan saldırıyı önleyemezse saldırıya uğrayan o devlete kendini korumak için sınır ötesi operasyonyapma hakkı doğar. Türkiye, Irak’ta PKK’ya veya diğer terör örgütlerine yönelik askeri operasyonlarında da bu tezini kullanıyor. Uluslararası hukuk, bu hakkı veriyor.’
* * *
Üstelik ‘davet edenler hakkında hukuki işlem’ ifadesini meclis kararına derç ederek Türk askerinin davet üzere geldiğini de kabul ediyorlar.
Ayrıca aynı kararda egemenliklerini diplomatikyollarla arayacaklarını karara yazarak o bölgede egemenliklerinin bulunmadığını da itiraf etmiş oluyorlar.
Uluslararası hukuka aykırı bir durum olmamasına rağmen ipleri elinde bulunduranları memnun etmek için Türk askerini işgalci ilan ediyorlar!
* * *
İpler doğrudan ABD ve İran’ın elinde.
Irak’ta devrim güçlerine bağlı binlerce milisinyanı sıra 7 ayrı istihbarat karargahıbulunan İran, bölgedeki Türkiye nüfuzundanfevkalade rahatsız. Bu rahatsızlığını kurnazlık yaparak Irak yetkilileri ağzıyla açıklıyor.
ABD iseIrak’ı çakma gerekçelerle işgal etmemiş gibi koalisyonun ABD’li sözcüsü Albay John Dorrian“Irak topraklarında bulunan Türk ordusu, Irak hükümeti tarafından verilen resmi izinle gelmemiştir ve illegaldir” açıklaması yapıyor.
ABD bununla da yetinmiyor Türk ordusunun eğittiği Sünni kuvvetlere(haşdu’l-aşair) savaş uçaklarıyla saldırıyor, katliam yapıyor sonra da adeti üzere ‘affedersiniz yanlış oldu’ ayağına yatıyor.
* * *
Ayrıca Musul operasyonunuFırat Kalkanıharekatını olumsuz etkileyecek bir zamanlama ile yapmayı planlıyor. Türkiyebu oyunu fark ettiği için ABD’yi açıkça uyardı. Gerekirse Türkiye’nin de Musul operasyonuna destek verebileceğini ilan etti.
Ama ABD, Albay John Dorrianaracılığıyla, ‘Türk askerlerinin, Irak hükümetine DAİŞ ile mücadelesinde yardımcı olan ve destek veren uluslararası koalisyon güçlerinin içerisinde olmadığını’ söyleterek Ankara’yı Musul operasyonunun dışında tutma mesajını açıkça verdi.
ABD,Türkiye’nin eğittiği Sünnilerin katılmasından da rahatsız, kerhen izin veriyor.
ABD gerek Suriye gerekse Irak konusunda başına buyruk hareket etmenin sarhoşluğu içinde bocalayıp duruyor.
Son olarak “Terörizmin Sponsorlarına Karşı Adalet Yasası” ile Suudi Arabistan’ı da kaybetmenin arifesinde.
Evet, ABD Ortadoğu’da kurşunu kendi ayağına sıkıyor!