ABD'nin Türkiye'ye yönelik hadsizliği hatta terbiyesizliği bitmek bilmiyor. Bizi göçmen deposuna çevirmekten tutun da bizim üçüncü ülkelerle ilişkilerimizi düzenlemeye kadar her şeye mutlaka burunlarını sokarlar.
Amerika'yla sıkı fıkı dostluğumuz (?) İkinci Dünya Savaşı sonrası, SSCB diktatörü Joseph Stalin'in bizden Kars ve Ardahan'ı istemesi, İstanbul Boğazları üzerinde de egemenlik hakları olduğunu öne sürmesiyle başlar. ABD bu fırsatı kaçırmaz ve Türkiye'yi kanatları altına alır. O gün bu gün bu sözde dostluk sürer. Ancak hep ABD çıkarları doğrultusunda devam eder...Ta ki Başkan Lyndon Johnson'un o uğursuz mektubuna kadar.
Mektupta Başkan Johnson, BB İsmet İnönü'ye, özetle "ABD'nin izni olmadan şuradan şuraya kıpırdayamazsınız" demektedir. Kıbrıs'ta katledilen ve katledilecek Türkler Johnson'un umurunda bile değildir.
Bu mektup Türkiye'nin gözlerini açması için yeterlidir. Ebedi ve ezeli dostun, pek de öyle olmadığı nihayet Ankara'nın kafasına dank eder.
Ve ABD ne zaman Türk yönetimlerinden rahatsız olsa, TSK'daki NATO subaylarını devreye sokarak darbeler yaptırır. Son darbe girişimiyse başarılı olmaz. Millet sokağa çıkar Fetullah nam haydutun tayfasının ümmüğüne çöker! Fetullah Gülen'in iadesini ister ebedi ve ezeli dostumuzdan...ama o dost (!) duymaza yatar; oralı bile olmaz.
Şimdilerde Washington'da bir telaş pür telaş. Neden ? Bizim şu İHA'larla SİHA'lar onun haydutlarına soluk aldırmıyor ya? PKK'sını YPG'sini tahtalı köye postalıyor ya?
Bebek katillerinin reisleri salya sümük, öldürüyorlar bizi demekte ya! O saat ABD Kongresinde, tek işleri Türkiye'ye saydırmak olan, Ermeni diasporasının uşakları, kağıda kaleme sarılıp devletten Türk İHA ve SİHA'larını durdurmasını, eğer teknoloji transferi yapılıyorsa buna da dur demesini ister. Ama bu arada Savunma Sanayi'mizin üretmeye başlayacağı insansız savaş gemilerini, hele de 2023'de hangardan çıkacak olan insansız savaş uçağımızı unutur. Onları görünce ya mosmor kesilecek ya da heyecandan geberecek bu kaltabanlar!
Şimdi ABD'nin tek derdi, Tayyip Erdoğan'ın 2023 Başkanlık seçimlerini kaybetmesi. Nedense Kemal-Meral ikilisine her dediklerini yaptıracakları kanısındalar. Yani Savunma Sanayi kepenk indirecek he mi? Üretim duracak he mi? Ve Türkiye yeniden ABD'nin uysal bebesi olacak! Buna da he mi? Eğer "he" ise, o zaman Kemal Bey'le Meral karşılıklı oturup pirinç ayıklamaya başlarlar.. çünkü bu millet tek vücut olup bir kükrer ki of of of...