Eren Erdem gibi “Antikapitalist Müslümanım” deyip de CHP’den milletvekili olanlar var.
Hüda Kaya gibi “Antikapitalist Müslümanım” deyip de HDP’den milletvekili olanlar var.
Bu kişiler antikapitalist Müslümanların CHP’de HDP’de oluşturduğu sempatiden yararlanıp milletvekili oldular.
“Antikapitalist Müslümanız” deyip de CHP’den, HDP’den milletvekili olan daha başkaları da var.
Bu milletvekilleri içinde, benim bir yazımda geçen ABDestli kapitalizm şeklindeki deyimimi alıp kitabının adı yapan da var.
Onların geçmişte kapitalizm karşıtı kitap çıkartmaları sevindirmiştir beni.
Onların geçmişte ABDestli kapitalistleri eleştirmeleri sevindirmiştir beni.
Onların geçmişte “Antikapitalistiz” demeleri sevindirmiştir beni.
Peki geçmişte böyle olanların, şimdi milletvekili oldukları partiler antikapitalist mi?
Biliyoruz ki CHP antikapitalist değildir.
HDP de antikapitalist değildir.
CHP’de HDP’de kapitalizme karşı çıkmıyor.
Antikapitalist bir duruş sergilemiyor.
Aksine CHP de HDP de kapitalizmin babası ABD ile sevgili hayatı yaşıyor.
ABD’nin yöneticileri ile CHP’nin, HDP’nin yöneticileri birbirlerini görmeden yapamıyor.
CHP’nin, HDP’nin yöneticilerinden oluşan heyetler sık sık ABD’ye gidip ABD yöneticileriyle aşk tazeliyor.
Ayrıca CHP’nin, HDP’nin yöneticilerinin ABD’nin Türkiye Büyükelçisiyle de sık sık görüştüğü biliniyor.
O ABD ki kapitalizmin babası olduğu kadar emperyalizmin de babası.
Emperyalizm ABD’nin kapitalist sömürüyü dünyada hakim kılmak için uyguladığı politikası.
Dolayısıyla “Antikapitalistim” diyen antiemperyalist de olmalı.
Emperyalizmin babası ABD’ye karşı çıkmalı.
Ancak “Antikapitalist Müslümanız” deyip de HDP’den milletvekili olanlar, HDP’liler ABD’nin Başkanı’na “Yaşa Başkan” dediklerinde buna karşı çıkmadılar.
PKK’nın Suriye kolu PYD’lilerin gömleklerinin kolunda ABD bayraklı amblem taşımalarına da karşı çıkmadılar.
Yine PYD’lilerin siperlerine ABD bayrağı dikmelerine de karşı çıkmadılar.
Oysa bırakın karşı çıkmayı, buna kıyametleri kopartmalıydılar.
Düşünelim şimdi.
Diyelim ki Güneydoğu bölgemiz PKK ile onun siyasi kanadı HDP’nin tamamen hakimiyetine girdi.
Acaba bunlar Güneydoğu bölgemize de ABD’nin bayrağını dikmezler mi?
Güneydoğu bölgemizi ABD’nin 51. Eyaleti haline getirmezler mi?
ABD’yle böylesine iç içe olan HDP’de “Antikapitalistiz”, “Antiemperyalistiz” diyenlerin yeri olabilir mi?
Bu sorulara HDP’deki “Antikapitalistiz”, “Antiemperyalistiz” diyenler cevap vermeli.
Bakın ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, kabinesini dünyanın iliğini kemiğini sömüren kapitalist şirketlerin patronlarından, yöneticilerinden oluşturuyor.
Kapitalizmin babası ABD’nin yeni yönetimi, tıpkı Donald Trump gibi para babalarından oluşuyor.
Bunların kapitalizmi daha da vahşi, daha da acımasız şekilde uygulayacakları anlaşılıyor.
Peki buna “Antikapitalistiz”, “Antiemperyalistiz” deyip de ülkemizdeki ABD sevici partilerde yer alanlar ne diyor?
Yoksa onların antikapitalistliği, antiemperyalistliği ABD sevici partilere girene kadar mıydı?
Öyle ya, o partilere girdikten, hele de milletvekili olduktan sonra onların antikapitalistliğinden, antiemperyalistliğinden eser kalmadı.