ABD’de doğmuş bir Amerikan vatandaşıysanız, cebinizde 500 dolarınız veya beşbin imzalı destekçi dilekçeniz varsa, siz de pekâlâ ‘başkan adayları’ listesinde yerinizi alabilirsiniz... Hiç değilse Lousiana eyaletinde...
Bir dostum “Ben bu seçimde oyumu komedyen Roseanne Barr’a vereceğim” dediğinde uyandım:
Her ne kadar başkanlık seçimi iki parti arasında geçiyorsa da, seçmenler için başka seçenekler de var... Bir dönem kendi adıyla çevirdiği diziyle meşhur olmuş tombul komedyen Roseanne bunlardan biri... Kaliforniya, Kolorado ve Florida’daki seçmenler isterlerse ona da oy verebilecek; ismi seçmen pusulasında bulunacak çünkü...
20 eyalette ise oy pusulasında ismi yazılı olmayacak, ama seçmenler ‘Barış ve Özgürlük Partisi’nin adayı Roseanne’in ismini kâğıda yazabilecek... ABD’de 20 eyalet siyasi heveslilere böyle bir imkân sağlıyor...
Aslında Yeşiller Partisi’nden aday olmak istemiş Roseanne Barr, ama Jill Stein o şerefe nail olunca, Kara Panterler Örgütü lideri Eldridge Cleaver ve birkaç neslin kitaplarını okuyarak bebeklerini büyüttüğü Dr. Benjamin Spock’ın da vaktiyle ‘başkan adayı’ olduğu Barış ve Özgürlük Partisi’nden şansını denemeye karar vermiş...
Garip bir seçim sistemi var Amerika’nın... Doğrudan seçilmiyor başkan; birinci seçmenler oy kullanıp ikinci seçmenleri seçiyor, onlar da başkanı...
Dün Sabah’ta Ömer Taşpınar ABD seçimlerinin düğümünü Ohio eyaletindeki seçmenlerin çözeceğini yazıyordu. Üç aşağı beş yukarı her eyaletten alınabilecek sonuçlar belli; Ohio’yu kim alırsa ipi galiba o göğüsleyecek...
Her eyaletin adaylık için farklı sistemi var. Lousiana’da 500 doları veya beşbin destekçisi olan oy pusulasına aday olarak adını yazdırabiliyor. Başka eyaletlerde bir önceki seçimde kullanılan oyların belli bir oranında imza toplama şartı aranıyor; Georgia eyaletinde 51.845 imza gerekiyor... En kolay aday kabul eden eyalet Kolorado olduğu için, orada Obama, Romney ve Barr dışında tam 15 aday daha pusulada yer alıyor...
Tahmin edeceğiniz gibi bu ilginç bilgileri tek tek eyaletlerin seçim komisyonuna danışarak toplamadım; dünkü İngiliz Guardian gazetesinde karşıma çıkan Tim Dowling’in keyifli yazısı bana ışık tuttu.
Seçime adaylarıyla katılan iki parti varmış gibi görünse ve sadece Obama’yla rakibi Romney üzerine spekülasyon yapılsa bile, hiç değilse kâğıt üzerinde seçime katılıp adayını başkan seçtirme ihtimali bulunan beş parti daha var ABD’de...
Rock şarkıcı Joe Walsh 1980 yılında yapılan başkanlık seçimine ismi seçmenler tarafından yazılabilir aday olarak katılmış; kampanyasını “Herkese bedava benzin” sloganı üzerine oturtarak... 1998 yılında, Tennessee’de, eşi rakip partili aday tarafından öldürülen Charlotte Burks adlı aday, son anda ve ismi seçmenler tarafından yazılabilir statüde katıldığı seçimde eyalet senatosuna girmeyi başarmış...
Hepsi bu kadar değil. Amerika’nın en eski partilerinden biri olan 1869’da kurulmuş ‘içki yasağı’nı savunan ‘Prohibition Party’ 2008 başkanlık seçimine adayıyla katılmış... Ve... Adayının, ülkenin dört bir tarafında açılan sandıklarda 643 oy aldığı görülmüş...
Kendine özel taraftarları arasında Türkiye’den Sinan Çetin’in de bulunduğu kadın yazar Ayn Rand’in felsefesini savunan ‘Objectivist’ adlı parti de her seçimde aday çıkartıyor ABD’de...
Ayn Rand’in ‘Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal’, ‘Atlas Silkindi’, ‘Bencilliğin Erdemi’, ‘İşadamı İçin Felsefe’ ve ‘Yeni Entelektüel İçin’ kitapları Çetin’in ‘Plato Film Yayınları’ tarafından yayınlandı.
‘American Elects’ adlı seçime katılma hakkı bulunan partinin bu sefer adayı yok; sebebi de, hiçbir aday adayının internet üzerinden yapılan önseçimde bin oy toplayamaması...
Merak etmeyin; bu seçim de eskiden olduğu gibi yine Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin adayları (Barack Obama ile Mitt Romney) arasında geçecek...