Amerika gerek vaka gerekse de ölümler sayısında rekordan rekora koşuyor. Dünyanın en zengin ve güçlü ülkesinin sağlık düzeni çöktü; insanlar hastane koridorlarında yatıyor.
Avrupa Birliği ülkeleri de ABD'den farklı değil. İtalya, İspanya, Fransa bir yana İngiltere'de de insanların hali içler acısı. Ülkesini doğru düzgün yönetmektense "show" yapmayı tercih eden BB Boris Johnson, soytarılığının bedelini Korona'ya yakalanarak ödedi.
Fransa, İtalya, İspanya işin ciddiyetini kavrayamadığı için on binlerce insan yaşamını yitirdi. Kimi ülke yöneticileri Kovid 19'la dalga geçmeyi hünerden saydı; maskeyi kafasına takke gibi geçirip aptal aptal sırıttı kameralara. Kimi Kovid 19'un şiddetli bir nezleden farkı olmadığını söyledi. Ama bu sözde yöneticilerin hepsi hem kendilerini hem ülkelerini ateşe attı. Türkiye'deyse CB de sağlık bakanı da, ilk günden bu yana Kovid 19'un bir salgın olduğunu söyledi; milleti uyardı; sokağa çıkma yasakları getirdi. Halkın nasıl bunaldığını, kimimizin saçını başını yolma düzeyine geldiğini anlamıyorlar mıydı? Elbette anlıyorlardı ama başka türlü halkı korumanın yolu yoktu. Nitekim alınan önlemler sonuç verdi. Yeni vaka sayıları düşmeye başladı; iyileşenlerin sayısı arttıkça arttı.
Bu arada Türkiye'de sağlık alt yapısının ne kadar sağlam olduğu da anlaşıldı.Kimse koridorlarda sürünmedi. Sağlık görevlileri işlerini büyük bir ciddiyet ve de hassasiyetle yaptı. Sonuç olarak 11 Mayıs'ta berberler, kuaförler, AVM'ler açıldı. Bu rahatlamanın sonuçlarını çok yakında göreceğiz. Eğer sosyal mesafeye dikkat edildiyse, insanlar birdirbir oynamak yerine, aradaki mesafeyi koruyarak yürümüşlerse AVM'lerde, o zaman iyileştirmeler devam edecektir. Yoksa sil baştan olacaktır ki, bunu bir çok bünye kaldıramayacaktır. O zaman da insanlar yasak masak dinlemeyip kendini sokağa atacaktır ki, bu tam bir kargaşaya ve hastalığın dal budak salmasına neden olur.
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik...biraz daha sabır..lütfen!