Ya "büyük savaş" ya yeniden "soğuk savaş" değerlendirmelerini doğrulayan gelişmeler peş peşe yaşanırken Türkiye ne yapıyor?
İlk ağızdan söylenebilecek tek şey Türkiye'nin kendi güvenliğini önceleyen adımlar attığıdır. Kaynaklardan edindiğim bilgi ve değerlendirmeleri birkaç başlık altında toplayayım.
SÖZDE YÖNETİCİLER ÖNCELİKLİ HEDEF
Türkiye terörle mücadele stratejisine aynen devam ediyor. Terör örgütünün sözde kurmayları Irak'ta ve Suriye'de askeri-istihbari açıdan son derece başarılı operasyonlarla birer ikişer "indiriliyor".
Eskiden serpme bombalamayla örgütün alt kadroları vurulur ama "nitelikli hedefler" bir şekilde sağ kalırdı. Nokta operasyonlarla örgütün hem 20-25 yıllık hafızası hem koordinasyonu sıfırlanıyor artık. 10 kadar üst düzey terörist vuruldu son zamanlarda.
Örgüt ise elebaşlarını saklamakla meşgul. Ama kaynaklar "beyhude" buluyor bu çabayı. Bulundukları yerde vurulmaları an meselesi.
TRUMP SEÇİLİRSE ABD SURİYE'DEN ÇEKİLİR Mİ?
ABD PYD'ye destek değişikliğine gitmedi ama politika değişikliği arayışı içinde. Kaynaklara göre bunu Ankara'ya da söylediler. Suriye'nin kuzeyinden çekilmeyi, çekilmeleri halinde ne olacağını tartışıyorlar kendi aralarında.
Kasımdaki seçimlerde Trump seçilir ve "çekilelim" derse, bu defa hazırlıksız yakalanmayalım diye bir "yoklama" çekiyorlar. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump'ın ilk başkanlık döneminde Suriye'den çekilmeye ikna etmişti Trump'ı ama Trump sistemi ikna edememişti.
Seçimler durumu değiştirir mi peki?
Kaynaklara göre ABD'nin pozisyonunu değiştirmesini beklenmiyor. ABD'nin Suriye'de İran ve Rusya'ya karşı durduğunu, onlar ne zaman çıkarsa ABD'nin de o zaman gündemine alacağını değerlendiriyor.
Ankara'nın tavrı zaten net: "Biz sahada kendi unsurlarımızı güçlendirmeye, ABD'li unsurlarla da kavga ederek mücadele vermeye devam edeceğiz".
ABD'NİN RESTİ ANKARA UYARINCA GELİYOR
Öte yandan Suriye dosyası CENTCOM'un uhdesinde, Dışişlerinde değil. Bu nedenle Ankara, Başkan Biden'a doğrudan rapor veren, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan'ı uyarmış.
"Suriye'de her şeyi askeri açıdan okuyorsunuz ama siyasi planları, PYD'nin seçim hedefini görmüyorsunuz. Kantonlaşma, anayasa hazırlığı, seçimler, özerklik devletleşme çabası. Biz bunu asla kabul etmeyiz".
Sullivan işin bu yönünün farkında olmadıklarını söyleyince "konuyu halledin yoksa biz kafa kafaya geleceğiz" cevabını almış Ankara'dan.
İşin aslı ABD'nin PYD'ye "Suriye'de seçimleri onaylamıyoruz, şartlar uygun değil" postası bu uyarının ardından geliyor.
TERÖRİSTANA VE PARAVANLARINA NON PASARAN
PYD-PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde yapmayı planladığı seçimler Türkiye'nin girişimleriyle ertelendi. Ama Ankara bunu yeterli görmüyor, iptali için çalışıyor.
İstihbarat kaynakları bu noktada hem terör örgütünün Kandil ile Suriye kanadı arasında esen sert rüzgarlara hem de örgüt paravanlarının nitelikli yakın takipten nasibini aldığına dikkat çekiyor.
PKK'nın Türkiye'de faaliyet yapabilme kapasitesi malum, büyük ölçüde engellendi. Avrupa'daki para ve insan toplama çabası için de iki şey yapılıyor. Ya faal oldukları ülkelerin istihbarat servislerine brifing verilerek paravanın ne yaptığı, nasıl çalıştığı, networkü aktarılıp gereği talep ediliyor. Ya da doğrudan uyarılıyor. Muhatap ülke bilerek alan açmışsa örgüte ve mesela FETÖ için "bizim için terör örgütü değil" diyorsa aldığı cevap "Ama bizim için terör örgütü olduğunu bilin" oluyor.
ANKARA-ŞAM GÖRÜŞÜYOR MU?
Kaynaklar Şam ile istihbarat düzeyinde yürüyen bir görüşme olmadığını söylüyor.
Hatırlanacağı üzere Türkiye, Suriye, İran ve Rusya arasında eylülde dörtlü bir toplantı yapılacaktı ama Suriye son anda bazı şartlar öne sürerek katılmama kararı almıştı.
Öne sürdüğü şart Türkiye'nin askerini güvenli bölgeden çekmesiydi.
Ankara buna cevaben hem İran hem Rus istihbaratına "Suriye ön şartlarla gelirse görüşme olmaz. Böyle yol alamazsınız. Biz de geri adım atmayız" diyor.
Kaynaklara göre Ruslar geçen haftalarda İran'ın dörtlü görüşme talebini iletiyor Ankara'ya. Ankara'nın tutumu net: "ön şartsız başlarız".
Suriye'ye bunu söyleten kim peki, Ruslar mı, İranlılar mı?
İstihbarat çevrelerine göre kesinlikle İran.
ŞAM İLE HANGİ ŞARTLARDA GÖRÜŞÜLÜR?
Ankara'nın Şam ile görüşme şartları ne peki?
Bir, PKK'ya karşı iş birliği yapmak.
İki Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünün sağlanması.
Bu başlıkları konuşmaya hazır Türkiye. Cevap bekleniyor.
Öte yandan ABD'nin PYD ile Suriye rejimini bir araya getirme arayışı da var. Ama İran ve Rusya'nın müsaade etmesi beklenmiyor.
ŞAM PYD'YE NASIL BAKIYOR?
İstihbarat kaynaklarına göre Rejim de istemiyor PYD'nin seçimlerini.
PYD'ye "Amerikan'ın lejyorleri" olarak bakıyor çünkü Şam.
PYD ise İran ve Rusya ile görüşerek bu algıyı kırma derdinde.
Ankara için sonuç değişmiyor ama: Teröre ve teröristan girişimlerine karşı mücadele sürüyor. Şu ana dek 600 bini aşkın Suriyelinin onurlu, gönüllü ve güvenli döndüğü düşünüldüğünde güvenli bölgede ekonomi ve güvenlik sağlandıkça sosyal hayatın daha kolay yeşerdiği ortada.