Amerikalı siyasilerin bütçe ve borç tavanı ile oynadıkları Rus Ruleti dünyanın yüreğini ağzına getirdi. Bu tehlikeli ve akıl dışı oyun toplu tabancada tek kurşunla oynanır, ABD siyaseti dolu şarjör ile oynamaya kalkıştı. Neyse ki son dakikada masadan kalktılar. O sayede kepenk açıldı, ABD devleti işlemeye başladı. Hazine iflastan kurtuldu.
Ancak taraflar kumar masasına yeniden oturmaya sözleştiler. Ocak’ta devletin parası bitecek, Şubat’ta Hazinenin parası bitecek. Hazine belki Mart’a Nisan’a dayanır, ama her durumda zaman sınırlı.
Burada belirleyici olan, Başkan Obama’nın sağlık sigortasını durdurmak için devletin bütçesini kesmeye çalışan muhalif Cumhuriyetçi Parti’nin durumu. Cumhuriyetçiler’in girişimi başarısız oldu. Tehditle istedikleri hiçbir adımı Obama atmadı, sonra da Cumhuriyetçiler Hazine temerrüde düşmeden teslim oldu. Ve halen Cumuriyetçi Parti’de ikilik çıktı. Parti tam bölünmese de -Eski kuşak statükocular- ile -Çay Partisi- denen militan, tutucu, evanjelist Hıristiyan motifli radikaller arasında paylaşılmaya başladı.
Durumu -iç savaş- diye niteleyen de var... Cumhuriyetçi partinin ideolojik iç savaşa girmesi 2014 ara seçimi ve 2016 Başkanlık seçimini etkileyecek önemde. En kısa vadede dağınık partinin yine iflas şantajına girip girmeyeceği belirsiz. Muhalifler ‘kepenk kapanmasını’ sağladıkları için gururlular ve daha radikal tavrı seçmenin öldüllendireceğini düşünüyorlar. Yani: Cumhuriyetçilerin dağınık da olsalar yeniden Kepenk Kapamaya kalkışması mümkün. Tabii o zamana kadar duruma ve ortama bakacaklar. Bu durum piyasa, FED ve ABD siyaseti için -Belirsizlik- demek.
Bu siyasi kargaşa, 2008 ekonomik krizinin ABD siyasetine yansıması. Obama’nın seçilmesi krizin ilk sonucuydu, ancak Obama siyasetinin krizden çıkışı sağlayamaması sonucu artçı sarsıntılar ve yeni volkanik patlamalar yaşanıyor. Siyasi kargaşanın FED politikalarını etkilememesi mümkün değil. Siyaset karıştıkça FED cömert kalacaktır.
Olay şu: ABD krizden çıkamadı... İşsizlik hala yüksek... Gelir dağılımı berbat... Varlar-Yoklar uçurumu büyüyor. ABD’de her zaman en tepedeki en zengin yüzde 1’lik -elitler- ve yüzde 99 -diğerleri- vardı. ABD’de yüzde 1 olmak aslında at ve deve değil. En az 400 bin dolar yıllık gelir, ABD’de en zengin yüzde 1’e girmek için yeterli. Son üç yılda bu yüzde 1’in reel geliri yüzde 34 yükselmiş, yüzde 99’un reel geliri ise yüzde 0.4 yükselmiş... Zengin krizde çok daha zengin olmuş... Ekonomik iyileşme görmeyen çoğunluk seçmen Demokrat iktidara karşı Cumhuriyetçi muhalefete kayıyor.
Seçmene iki soru var: Devlet herkese iş bulup yaşama standardını yükseltmeli mi? Yoksa devlet herkesi kendi girişim ve çabasında serbest mi bırakmalı?... Birinci soruya -evet- diyenler Demokrat, ikinciye -evet- diyenler Cumhuriyetçi... Birincisi kulağa hoş geliyor ama hem çok masraflı, hem de verimli değil... İkincisi zorlu, ürkütücü, ama girişimci yiğidin ortaya çıkmasını sağlıyor. İkinciye -evet- diyenler, -Benim cebimden ve benim vergimle kime ulufe dağıtıyorsun- diye birinciye kızıyor. ABD siyasetine öfke hakim.