Coğrafyanın tamamına bakıldığında, her iki devletin esas gayesi kendine yakın iktidarların iş başına gelmesini veya ona yakın olanı mevcut iktidarda tutma çabası var.
Ukrayna, Belarus, Moldova ve Güney Kafkasya'da olup bitenlere okuma yaparken muhakkak yönetimlerin tavrını dikkatlice düşünmede yarar vardır.
ABD, Avrupa ile sınır hattında Amerikan'cı yönetimleri desteklemekte ısrarlı. Rusya'nın tutumuna bakıldığında ise senaryoların içinden, kendine yakın senaryo ile başlatılan süreci Moskova eksenli bitirme gayreti söz konusudur.
Gürcistan ve Ermenistan arasında yeni bir bağ oluşturma gayesini de, şimdiden görmede yarar vardır. Bu yeni ittifak arayışı veya mevcut ilişkileri ortaklığa dönüştürme arzusu Rusya ile cepheyi derinleştirme planlaması ile bağlantılıdır.
Ukrayna'daki durum, şimdilik gerilimin düşürülmesi ile sürdürülüyor. Çünkü bedel ödeyecek tutum sergiledi Rusya! İşin şakası yok gibi. Yani Rusya "kaybedecek bir şeyi yok" gibi olayı anlıyor. Bu sebepten Ukrayna'da savaş hazırlığı planlaması, Rusya açısından sadece gösteriden ibaret değildir. Ama kimseye sır değil, savaşmadan olayı kendi lehine dönüştürme arzusu, Rusya için de geçerli arzudur.
ABD; Batı sınırlarında Almanya ve Fransa ile ortak noktada birleşemeyeceğinin farkına varmış olmalı.
ABD'nin, Rusya'dan istediğini alana kadar vazgeçmeyeceğini de görüyoruz. İngiltere'nin tutumu, burada çok ama çok anlamlı. Avrasya bölgesinde Rusya faktörü, İngiltere için sinir bozucu. Ama bölgede Rusya ile karşı karşıya savaşabilecek başka güç yok gibi. Tabii olaylar nükleere kadar gitmeyeceğine göre; karada, havada, denizlerde Rusya ile karşı karşıya gelmenin istenilmediği de açıktır. Batı'nın ne Ukrayna, ne de Ermenistan ve Gürcistan için fiili savaş tarafı olmayacağını bilmeyen kalmadı. Bu durumu Rusya'da biliyor. Zaten tüm riskli adımlarının altında, biraz da bu durumdan eminlik söz konusudur.
Şimdi olacaklara odaklanalım. Gürcistan-Ermenistan arasındaki olası ittifak arayışı, bu dönemlerde önümüze çıkacak cinsten. Gürcistan-Ermenistan komşu ve ilişkileri Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri gibi hiç değil. Ama ABD için konu, böyle bir ilişki değil. "Rusya karşıtı cephe" anlamında ittifak kurgusu masada.
Azerbaycan'ın, Türkiye ve Rusya ile ilişkilerinin dozu şu an ki, Amerikan politikaları için yeni cephe kurgusu arzusuna yol açmış gibi durmakta. Ermenistan-Gürcistan ittifakı oluşturulup, Rusya karşıtı çember oluşumuna hizmet ederse Güney Kafkasya'da yeni süreç başlar mı? Tabii düşünmekte yarar vardır.
Peki, "bu durumda yeni hangi ilişki ağı oluşturma işimize yarar" diye sorarsanız, Kafkasya çok renkli ve çeşitli ilişki ağı sunma kapasitesine sahiptir. Her ne kadar Rusya etkisi güçlü olsa bile, akrabalık ve tarihsel bağ üzerinden, ilişkiler ağı kurulacak bağ söz konusudur. Mesela Abhazya, giderek farklı anlam taşımaya başlayabilir.
Orta ve uzun vadeli bakıldığında, olacakların seyrini anlamak zor değil. ABD-Rusya çekişmesi bizi de yakinen ilgilendirmekte. Çünkü bizim de ilgi ve etki alanlarımızın hedef alındığı kavga söz konusudur.
Bu anlamda Karabağ zaferi ardından, halen süren çekişme ve ABD'nin "sözde soykırım" tanımı, zaten esasen burada mevcut oluşumu delme amacı güttüğü de açıktır.
Evet, ABD şu ana kadar Karabağ üzerinden olaya bakılırsa, olanları değiştiremiyor ama olmuşların üzerinde etkili olmak için yeni hamleler arayışı açıktır.
Mesela Gürcistan üzerinde ABD politikaları daha belirgin olursa, Türkiye için nasıl bir süreç başlar. Eğer Türkiye Amerikan politikalarına ters noktadan, başka kendine has siyaset kurgusu ile olaya bakmaya devam ederse. Malum Türkiye'nin kendine has yolundan Erdoğan liderliğinde çıkmayacağı nettir. Bu durumda Rusya Amerika arasındaki çekişmeler, sınırlarımıza kadar geleceğine benziyor. İşte o zaman için alternatif ağ önem arz edecektir. Kafkasya derin deryadır. Ve ilişkiler ağı çeşitli ve tek renkli değildir. Bunu en iyi bilen Rusya ve Türkiye'dir. Kim bu çeşitliliği fazlasıyla kullanarak yeni kapılar açarsa günün sonunda istikrarı koruyan ve kazanan o olur.