Herkes Rusya, Ukrayna ile savaşıyor iddiasında. Oysa açık olan şey şudur ki; ABD-Rusya ile savaşıyor...
Acaba, geçmişe dayanan "rekabet" ve dünyadaki "hegemonya" kavgası; daha kaç defa "sınırları" ve "haritaları" değiştirecek?
ABD, Rusya ve Çin arasındaki şimdilik iyi görünen ilişkileri, neden delmenin peşinde. Açıktan gözüken de zaten budur.
Amerikan Dışişleri Bakanının beklenen Çin ziyaretinin sonuçları, bize ilerideki "aşamaları" da göstermiş olacaktır.
Tıpkı yıllar önce Çin'in, Tayvan konusundaki pazarlığı sonucunda; BM daimi üyeliği konusu gibi...
Peki, simdi ne olacak?
Çin ne zamana kadar "nötr" pozisyonunu koruyabilecek. Tabii yıllar önce Kissinger'in "arabulucu" olduğu dönemde de, şimdi de muhtemel "pazarlık" sonucu belirleyecek.
Rusya 100 yıl önce Avrupa'ya ciddi hakimken, "önü kesildi". İngiltere ve ABD bu "ön kesme" siyasetini, kendi "varlık" nedeni olarak görüyor. Dolayısıyla, şu anki Ukrayna "kozu, aynen yıllar önceki "savaşın" bir parçası olarak karşımızda.
Ukrayna son askerine kadar "desteklenecek" ve savaş son Ukraynalı savaşçı kalana kadar devam edecek. Bir taraftan Amerikan savunma sanayisi ürünleri satışta, diğer tarafta bağımsız politikalar "üretme" peşinde olan Avrupa'ya yeri gösterilir, başka taraftan da Rusya köşeye "sıkışmış" duruma terk ediliyor.
Kendileri için, güzel düşünmüş gözüküyorlar ama direkt savaşın tarafı olmadan savaşı yönetiyor ABD ve İngiltere. Hem de bir mermiyle; bir kaç kuş vuruyor olmasından da pek memnun.
Tıpkı 2. Dünya savaşı dönemindeki, 3. cephe açılması sürecinde olduğu gibi. Almanya ile Sovyetler Birliği savaşıyor, o zaman Almanya'nın yeri ve boyu belirleniyor. Sonra buna sürüklenen Almanya'ya savaştığı için, alan tanınıyor. Yeri ve sınırları gösteriliyor. Sonrası da bitmiyor. Çünkü sonrası, hedef Rusya...
Batı demokrasi, insan hakları felan gibi "söylemler" ile güzel giriş hikayesini düşünüyor. Hakkını teslim etmek gerekiyor. Güzel hikaye!
Şimdi aynı hikaye yine ve yeni versiyonuyla devrede. Çin eğer ABD ile anlaşırsa, Uygur Türkleri'nin Çin'de ki hikayesi "rafa" kaldırılır. Eğer anlaşamazsa, yeniden konular gündem olur; hatta resmi seviyede "yüksek perdeden" dillendirilir...
Rusya şu anda "ölüm" ve "kalım" savaşına hazırlanıyor. Çünkü kaybederse, geriye miras bırakacağı bir hikayesi olmayacak.
Demek ki bu büyük savaş, taraflar farklı gözükse de; Amerikan-İngiliz "hegemonyasının" kalıcı olması uğruna bir savaştır. Ve şu anda Rusya, bu savaşsın esas hedefindedir.
Slav ırkı ile bu savaş başladı, ama sonuç noktası burada bitmeyecek anlaşılan.
Bu büyük savaşın yeni rüzgarı Çin'i ilgilendirdiği kadar, Türk-İslam Coğrafyasını da ilgilendirmeli.
Bugün üretilen "işgalci"-"diktatör" kelimeleri, sadece Rusya için söylenmeyecek ve Rusya ile sınırlı kalmayacak. Bir de olaya buradan bakılmalı...