Amerika Birleşik Devletleri Merkez Komutanlığı, 1983 yılında Florida eyaletinin Tampa kentinde kuruldu. Amerikan Özel Kuvvetler Komutanlığı ana karargahı ile birlikte Ortadoğu, Kuzey Afrika, Körfez bölgesi, Orta Asya, ülke zemininde de özellikle Afganistan ve Irak’tan sorumlu bir komutanlık.
Orgeneral Joseph Votel bu, Amerikan hegemonyası açısından son derece stratejik komutanlığın başına gelmeden önce Amerikan Özel Kuvvetler Komutanı’ydı. Yani, alandan gelen, operasyonel gücü yüksek bir komutan olarak duruyor karşımızda. Amerikan Özel Kuvvetler Komutanlığı, 1987’de kuruldu, ana görevi gezegenin neresinde Amerika’ya dönük bir terörist tehdit belirmişse, yok etmek!.. İlk operasyonlarını 3-4 Ekim 1993’te Somali’nin başkenti Mogadişu’ya karşı gerçekleştiren bu ekibin dünyaca tanınmasına neden olan film de 2001 yapımı Black Hawk Down'dur(Kara Şahin Düştü)...
Uzatmayalım...
Komutanlık, bir yanıyla Amerikan Özel Kuvvetler Komutanlığı, diğer yanıyla hedef ülkede Amerika tarafından örgütlenmiş “küçük ordular” aracılığıyla Amerikan hedefleri doğrultusunda savaş sürdürür. Amerikan askerinin botunun değdiği topraklarda, “yerel unsurlardan mini ordular kurmak ve savaşı yaratılan bu ordular eliyle sürdürmek” stratejisinin mimarı, Irak ve Afganistan’da “aşiret milislerini” ordulaştırıp düşman kuvvetlere karşı başarıyla kullanmasıyla tanınan (E) Org. David Petraeus’tur. Afganistan ve Irak komutanlıklarındaki başarılarıyla yükselmiş, Org. Votel’in bugün oturduğu koltukla taçlanmış, devamında “operasyonel kimliğiyle” CIA Başkanlığı’na getirilmiştir. Eğer, Beyazsaray’a, “İsrail’in yaptıkları, bizim de onları kayıtsız-şartsız destekleme politikamız sürdükçe, tüm İslam alemini kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” yönündeki o raporu sunmasa, yüksek ihtimal, o “gönül ilişkisi skandalını” yaşamayacak, bugün de önemli görevlerini sürdürecekti!.. Böyledir bu işler, Müslüman coğrafyada sana denileni yapıp, başarılı olsan da İsrail’le uğraşmayacaksın…
PKK’ya yapılan yatırım
Org. Votel’in son olarak Kobani’de görülmesi, PKK-YPG elebaşlarıyla ortak askeri stratejilerini Suriye topraklarında 11 saat süreyle ele alması, Türkiye açısından yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bu görüşmelerden sonra PKK-YPG’nin Amerikan desteğinde başlattığı Rakka Harekatı’nın yakın bir gelecekte sonuç vereceğini beklemek, ancak, saflık olur. Amerika tarafından silahlandırılıp eğitilen terör örgütünün DAEŞ’i tek başına Rakka’dan söküp atacağını düşünmek en hafif deyimle saflıktır.
Ama… Org. Votel’in, Türkiye’nin gözünün içine bakarak gerçekleştirdiği ziyaret sonrasında yaptığı açıklama önemli: “Bölgeye, bizimle birlikte çalışan yerel unsurların karşılaştıkları riskleri yerinde görmek, değerlendirmek için geldim. Şu anda ulaştıkları savaş kapasitesinden memnun kaldım. Kendilerine sağladığımız askeri destek ve eğitim sonrasında sergiledikleri bu kapasite, bizim, yerel unsurlarla işbirliği stratejimizin doğruluğunu bir kez daha gösterdi…”
Bu açıklamayı tamamlayan ise PKK-YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri adlı örgütün komutan yardımcısı Karhaman Hasan’ın, “Bir orduyu kaçakçılıkla ayakta tutamaz, savaştıramazsınız. Biz burada bir ordu yarattık ve bu ordunun savaş yeteneklerinin güçlenip sürdürülebilmesi için düzenli askeri malzeme desteğine ihtiyaç duyduğu da açıktır” yönündeki sözleri kuşkusuz…
Ne demiştik: DAEŞ’in, Ortadoğu’da Sykes-Picot ile açılmış 100 yıllık parantezin kapatılması için kullanılan bir örgüt olduğunun anlaşılması, terör örgütlerinin küresel güçlerin “saldırı tugayı” olduğunu da göstermektedir. Karşımızda, artık, “ordulaştırılan” terör örgütleri bulunmaktadır, PKK’lılara “tank eğitimi” veren kimse, o, bu saldırı tugayını bize karşı kullanmaktadır.(Vekalet Savaşı’nın saldırı tugayı: TERÖR!.. STAR, 12 Mayıs 2016)
Yazıdan bir-kaç gün sonra Rusya’nın PKK’ya, özellikle helikopterlere karşı çok etkili omuzdan atmalı füze sistemi IGLA verdiği ortaya çıktı, şimdi PKK-YPG’nin tank ve zırhlı birlikler kullanarak DAEŞ’in başkenti kabul edilen Rakka’nın kuzeyine dayandığını izliyoruz…
Nasıl, Kobani, PKK için “kent savaşının” eğitim alanı görevi gördüyse, bilin ki, örgüt elemanlarının kullandığı o tanklar, kendilerine verilen zırhlılar, çatışma alanı dengelerini değiştiren tüm ağır silahlar, yarın, karşımıza bir başka şekilde çıkacaktır.
Hazırlıklı olun...