New York’ta yalnızca BM Genel Kurul toplantısı yoktu; o vesileyle pek çok başka yan etkinlik de yapıldı. Bir bölümüne benim de katıldığım nice etkinlik...
Daha New York’a hareket etmeden önce “Dokuz dışişleri bakanının katılımıyla yapılacak bir toplantımız olacak, mutlaka bekleriz” davetini aldığım ‘Hazar Forumu’ nedense medyada pek az yankı buldu. Oysa petrol ve doğalgaz zengini bölgemiz dünyanın enerji deposudur ve bu kaynakların tüketici ülkelere aktarılması da Türkiye’nin merkezinde bulunduğu bir büyük enerji koridoruyla gerçekleşecektir.
‘Hazar Forumu’nu düzenleyen Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN), üreten ülkeler ile enerjinin üzerinden geçirildiği ülkelerin bakanlarını New York’un ünlü Waldorf Astoria Oteli’nin en büyük salonunda ağırladı.
Waldorf Astoria Oteli’ne girdiğimde daha lobisinden başlayarak toplantıya gösterilen ilgi beni şaşırttı. Konuklarla yakından ilgilenen genç görevliler, herkese verilen ve içerisinde hem yapılanları, hem de yapılacakları anlatan yayınlarla dolu çanta, salon düzeni, platformda konuşulanlar... Hepsi, hepsi özeldi ve mükemmeldi.
Charlie Rose ABD’nin en iyi bilinen ekran yüzlerinden; bakanların katıldığı forumun sunucusu oydu. Başta Ahmet Davutoğlu ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov olmak üzere konuşmacılara anlamlı sorular yönetti Rose ve tatmin edici cevaplar alana kadar konuları kovaladı.
Enerji bölgesi olmak Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak projesi. Kafkaslar’dan Balkanlar’a doğru yol alan, bu arada Hazar’ın etrafındaki ülkeleri de Akdeniz’e bağlayacak olan enerji koridoru, bölgenin güvenliğinin de teminatı olacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül BM Genel Kurulu’nda Azeri toprağı Dağlık Karabağ’ın işgalini de gündeme taşımıştı; Hazar Forumu’nda konuşan Azeri bakan Mammadyarov da, “Hele bir işgal ettiği topraklardan çekilsin, Ermenistan da bölgesel başarının parçası olabilir” dedi.
Toplantıdan gönenerek ayrıldım.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de BM’nin çağrısıyla New York’taydı. Türkiye’de çocuklar ve engellilere yönelik politikalar BM’nin de gündeminde şimdi ve diğer ülkelere örnek olarak sunulan da Türkiye’deki uygulamalar... ‘Küresel vicdanı uyandırmak’ diye özetliyor Fatma Hanım izledikleri politikanın amacını...
Çatışmalarda cinsel şiddetin önlenmesiyle ilgili bir panelde de konuştu Fatma Şahin. Savaşlarda insanlar ölüyor; ölenler arasında kadınlar da var. Ancak kadınlar savaşlarda cinsel şiddete de maruz kalıyorlar. Buna maruz kalan kadınlar, kızlar, hatta çocuklar suçlanmamak, ayıplanmamak için sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Yani yapılan yapanın yanına kâr kalıyor ve bu da bir yanlış kültür oluşturuyor.
Suriye’de de bu tür suçlar işleniyor.
Fatma Şahin bunun bir ‘insanlık suçu’ olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, fâillerinin en ağır biçimde cezalandırılırken kurbanların da psiko-sosyal, hukuki ve ekonomik konularda desteklenmesini katıldığı panelde savundu.
İş dünyasıyla da Merill Lynch firması adına St. Regis Oteli’nde düzenlenen toplantı sayesinde dirsek temasımız oldu. Cumhurbaşkanı Gül’ün bir soruya cevap verirken “Gezi Parkı eylemlerinin başlangıcından gurur duydum” sözleri üzerinde dikkatler yoğunlaştığı için, yemekli toplantının önemi gözlerden kaçtı. Oysa ABD’nin hemen bütün büyük şirketlerinin en tepe yöneticileri yer alıyordu toplantıda. New York Times gazetesinin sahibi Arthur Sulzberger bile oradaydı.
Çok övücü sözler işittim Amerikalı konuklardan...
Ressam Peyami Gürel BM’nin tam karşısında bayrağımızı dalgalandıran Türkevi’nde eserlerini Amerikalı sanatseverler için sergiledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açılışını yaptığı ‘Exist’ (Varol) adını taşıyan sergide sanatçının yıllar içerisinde tuvale yansıttığı eserler yer alıyor. Cumhurbaşkanı, gönlüne hoş gelen diğer tablolar yanında, kırmızının bütün tonlarının kullanıldığı, ‘Vav’ harfleri ile ‘Hüve’ sözcüğünün istiflendiği eseri çok beğendi.
Sergi New York’ta bir süre daha açık kalacak.
New York’tan son izlenimlerim de bunlar...