Bu yazıyı ABD’den, Baltimore kentinden kaleme alıyorum.
Yerel saatle sabahın onu, Türkiye saatiyle de öğleden sonra beş.
Biliyorum, gazetenin yazı işleri yavaş yavaş yazının intikali için sabırsızlanıyor ama ben de çok önemli bir haber için televizyonun başında bekliyorum.
Küçük bir gecikmeyi umarım yazı işleri bağışlar, işi halleder zira çok önemli bir konuyu Türkiye’de yorumlayan ilk köşe yazarı olma hevesindeyim.
Bugün için aklımdaki konu aslında uçakta ABD’ye gelirken okuduğum The Economist dergisinin 23-29 Haziran sayısının Mısır ve Türkiye karşılaştırmalı çok önemli yazısı idi.
Bu yazıya ilişkin yorumumu başka bir güne erteleyerek gündeme ABD Anayasa Mahkemesi’nin (Federal Mahkeme) genel ve zorunlu sağlık sigortasına ilişkin bir-iki dakika içinde açıklanacak kararını getirmek istiyorum.
Genel ve zorunlu sağlık sigortası Obama döneminin en önemli kararı.
Obama’yı da cumhuriyetçi kesimden ayrıştıran en önemli unsur.
ABD, üç yüz milyonu aşan nüfusu ve 2008 kriziyle beraber işsizlik oranı yüzde beşlerden yüzde ona fırlayan ama dünyanın hiç kuşkusuz en önemli gücü olmayı sürdüren ülkesi.
ABD Anayasasıyla, geçmişiyle, gelenekleriyle, zihniyet dünyasıyla bize pek benzemeyen bir ülke.
Bizler için, Avrupalılar için çok olağan gözüken bir genel ve sağlık sigortası uygulaması ABD için bir devrim.
ABD, başarı ve başarısızlıklarıyla ve bu durumların tüm getiri ve sorumluluklarıyla bireyi sistemin tam da merkezine oturtan, devleti her düzeyde, federal ya da daha alt düzeylerde mecburi bir kötülük olarak gören bir zihniyetin ülkesi.
Böyle bir gelenekten gelen ABD’de genel ve zorunlu bir sağlık sigortası yani mecburi olarak sağlık gibi bir alanda mali bir dayanışmayı zorunlu kılan bir uygulama aylardır ABD Federal Mahkemesi’nin önünde.
ABD Federal Mahkemesi’nin bir-iki dakika içinde açıklanacak kararı Obama’nın siyasal geleceği için yaşamsal önemi haiz zira Obama’nın başkanlık dönemine bakıldığında bu genel ve zorunlu sağlık sigortası en önemli uygulama niteliğinde.
Dediğim gibi ABD ilginç bir ülke zira ABD nüfusunun azımsanmayacak bir bölümü bu genel ve zorunlu sağlık sigortasına karşı, devletin bir yasayla vergilerin bir kesimden başkasına aktarılmasına sıcak bakmıyor.
Başka bir ifadeyle de, genel ve sağlık isgortası uygulaması oy açısından da genelleştirilmiş bir avantaj pek değil, vatandaşların azımsanmayacak bir kesimi sağlık meselesinin, acil durumlar dışında özel sigortalarla çözümlenmesinden yana.
Şu dakikalarda Federal Mahkeme baş yargıcı kararı açıklıyor.
Karar Obama’nın zaferi gibi gözüküyor.
Mahkeme genel ve sağlık sigortası meselesini konuyu Federal Mahkeme’ye taşıyanların istediği maddeden, eyaletler arası serbest ticarete ilişkin maddeden değil, görebildiğim kadarıyla vergilerle ilgili bir alandan ele almış, sağlık hizmetini genel bir kamu hizmeti olarak değerlendirip kararını vermiş.
Genel ve zorunlu sağlık sigortasına karşı olanlar uygulamayı ABD’nin avrupalılaşması olarak ve bu durumu da bir kötülük olarak değerlendiriyorlar.
Bu konuyu gündeme getiren Obama’yı da adeta bir sosyalist olarak görüyorlar.
Federal mahkeme içinde farklı görüşler var, karar galiba beşe dört çıkıyor ama sonuç Obama’nın istediği gibi.
Obama iki saat sonra bir konuşma yapacak ve kararı yorumlayacak ama bunu bekleyecek zaman yok, saat Türkiye’de 17.30 ve ben bu konuya ilişkin yazımı burada kesmek ve göndermek zorundayım.
Umarım bu konuyu Türkiye’de işleyen ilk köşe yazarı olma hevesim gerçekleşir.
Yine umarım bu çok önemli konu ülkemizde detaylı olarak tartışılır.