ABD Başkanı Joe Biden Rusya'nın ABD seçimlerine karıştığı iddiasıyla çok sert bir çıkış yaptı, "Putin, seçimlere müdahalesinin bedelini ödeyecek" dedi.
Biden yönetiminin Rusya ile sertleşebileceği öngörülüyordu ama bu kadar erken bir restleşme beklenmiyordu.
Yeni yönetimin Güvenlik Strateji Belgesi artık darbeleri desteklemeyecekleri gibi daha 'demokratik' bir görüntü oluşturmayı amaçlıyor. Biden'ın Rusya çıkışı da 'ABD ne başka yönetimleri devirmeye çalışır, ne de kendi seçimlerine karıştırır' gibi bir mantığa dayanıyor.
Oysa biliyoruz ki ABD dünya siyaset tarihini son yüzyılda en çok darbe yapan, yaptıran, siyasete müdahale eden ülkesi.
Stephen Kinzer'in Darbe kitabı ABD'nin bir asırda 14 ülkede darbe yaptığını anlatıyor.
Latin Amerika ülkelerinin neredeyse hepsi ABD darbelerine maruz kalmış. En son Venezuela bu sorunla uğraşıyor.
ABD başkanları çok açık şekilde Güney Amerika ülkelerine yönelik müdahaleleri bir politika olarak seslendirdiler.
Irak gibi kimi ülkelerde yönetimleri deviren darbeler savaş ve işgal şeklinde yaşanabilirken, birçok ülkede yerel orduların harekete geçirilmesi şeklinde oldu.
Türkiye'deki darbelerde de ABD'nin doğrudan veya dolaylı etkisi yadsınamaz.
Biden'ın Türk siyasetine yönelik müdahaleci tavrını ise eski beyanlarından hatırlıyoruz. Erdoğan'dan kurtulmak için muhalefeti örgütleme ve destekleme yaklaşımını bir devlet politikası olarak öneriyordu.
Bu kadar siyaset mühendisliğine karışan bir ülkenin Başkanı'nın Rusya'yı seçimlere müdahale ile suçlaması ve bedel ödettirmekten bahsetmesi oldukça ironik.
Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlar gelebilir.
Peki, ABD'nin dünya demokrasisine yaptığı kötülükler, farklı ülke yönetimlerini devirme matuf operasyonlar, darbelere yönelik teşvik ve tahrikler ne olacak?
Bölge halkları bu müdahaleler sonucu büyük bedeller ödediler.
İç huzursuzluklar, iç karışıklıklar, iç savaşlar bir çok ülkeyi kaos ve yıkımlara sürükledi.
Halklar kendi iradeleriyle kendi istedikleri yönetimleri seçemediler veya seçtiklerini iktidarda tutamadılar.
ABD'nin darbe ve müdahale politikasını kesinkes değiştirmedikten sonra başka ülkelere 'siyasete müdahale' tehditleri savurması hiç inandırıcı olmuyor.
Seçimlerdeki rakibinin başka ülkelerce desteklenmesi Biden'ın ağrına gitmiş...
Öyleyse kendisi niçin başka ülkelerin muhalefetini destekleyerek iktidarlardan kurtulma hesapları yapıyor?
Biden demokrasi konusunda güven oluşturmak istiyorsa önce ilkesel bir duruş ortaya koymalı ve her türlü siyasi müdahaleyi lanetlemeli.
Bunun için de öncelikle ABD'nin darbeler karnesi sebebiyle özeleştiri yapmalı.