İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) yarın İstanbul’da olağanüstü bir toplantı yapacak.
İİT, 21 Ağustos 1969’da Mescd-i Aksa’nın yakılması üzerine 25 Eylül 1969 tarihinde kuruldu.
Yani bu teşkilatın ana hedefi Filistin’in, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşturulmasıdır.
Yarınki toplantı da İsrail’in gayri meşru kararını ABD’nin onaylaması üzerine yapılıyor.
Bu toplantıda gerçekten İsrail ve destekçilerine geri adım attıracak kararlar mı alınacak yoksa dağ fare mi doğuracak göreceğiz.
***
Kınama, uluslararası kurulları harekete geçirme ve benzeri kararların Filistin’e ve Kudüs’e hiçbir fayda sağlamadığını 70 senedir görüyoruz.
İsrailhiçbir kararı uygulamıyor. Arkasını dayadığı ABD ve batı da bu şımarık çocuğun kulağını çekmiyor.
Batı zahirde kınıyor karşı çıkıyor ama hiçbir müeyyide uygulamayıp ‘Küfür tek millettir’ hükmünü pekiştirerek şımarttıkça şımartıyor.
ABD ve batı desteği olmadan İsrail’in ayakta kalması mümkün değildir.
Aslında tek ve net çözüm İsrail’i nasıl girdiyse öyle çıkarmaktır. Lakin İslam Âlemi’nin durumu ortada.
Geriye İsrail’e verilen desteği ortadan kaldıracak müeyyideler uygulamak kalıyor.
***
ABD ve batı nasıl yola getirilir?
İİT belki askeri operasyon yapma imkânına sahip (ama) değil! Lakin ABD ve batıya diz çöktürecek çok sayıda imkânı ve seçeneği var.
Kral Faysal kısmi bir petrol ambargosu uyguladığında batının nasıl dize geldiğini gördük.
Mesela, yarınki toplantıdan yine kısmi bir petrol ambargosu kararı çıkmalı ve uygulanmalıdır.
Mesela, ABD ve batı ile yapılan silah alımı anlaşmaları iptal edilmelidir.
Mesela ABD askeri üsleri kapatılmalıdır.
Mesela batı ile ticarete bazı alanlarda bir süreliğine ara verilmelidir.
Mesela, İİT üyesi 57 ülke ABD’deki elçilerini geri çağırmalıdır.
Mesela, İsrail ile ilişkili şirketlerin faaliyetleri durdurulmalıdır.
Mesela, 57 ülke dolar ve avro ile ticareti bırakıp kendi aralarında milli paralarla ticaret yapmalıdır.
Misalleri artırabiliriz.
Bunlar gibi ABD ve batıyı sıkıntıya sokacak birkaç uygulama bile İsrail’i dize getirmek için yeterlidir.
***
Ancak soru şu: Bu toplantıdan böyle etkili kararlar çıkar mı?
Çıkabilir çıkmasına da önemli olan karar çıkarmak değil çıkan kararı uygulamaktır.
Doğrusu ben uygulanacağından emin değilim.
ABD kararının bazı İİT üyesi ülkelerin bilgisi dâhilinde alındığını bilmeyen yoktur.
Burada kabul ederler sonra ülkelerine dönünce kendi özel durumlarını gerekçe göstererek kulaklarının üstüne yatarlar.
Bırakın yukarda saydığım birkaç maddeyi sadece Mısır, Refah kapısını 24 saat açık tutsun ve mal giriş çıkışını serbest bıraksın o bile büyük başarı olur.
***
Tabii bu durum bizleri ümitsizliğe sevk etmemeli.
Nerede ne gibi gelişmeler olacak kimse bilmez.
Biz ülkemize ve yönetimine güveniyoruz.
Cumhurbaşkanımız ümmetin ve insanlığın tercümanı oluyor, gereğini yapıyor ve ülkemize olan güveni güçlendiriyor.
Yarınların nelere gebe olduğunu bilemeyiz.
Bize düşen sorumluluğumuzun bilincinde olup gereğini yapmaktır.
Sefer bizden, zafer kuvvet kudret sahibindendir!