Bugün 11 Haziran 2012; 11 Haziran 2011 genel seçimlerinin, AK Parti’nin seçimlerde oy kullanan vatandaşların desteğinin tam yarısını aldığı tarihin sene-i devriyesi.
Bu yüzde elli oyun gelişi sürpriz de değildi, 2007 genel seçimlerinde yüzde 47’lik desteği unutmayalım.
Bunların belki de en önemlisi 12 Eylül 2010 referandumunda, çok sert bir tartışma ortamı sonrası, değişim, dönüşüm desteğinin yüzde 58’e çıkması idi.
Bu sene, 2012, aynı zamanda AK Parti’nin iktidara gelişinin, kuruluşundan 18 ay sonra yüzde 34 ile iktidar oluşunun onuncu senesi.
Tüm bu tarihler AK Parti’nin iktidar performansının, başarılarının, eksiklerinin, yanlışlarının bu sene serinkanlı bir analizini de gerektiriyor; zaten yapılacaktır da.
Muhtemelen ilk yapılması gereken, önümüzdeki aylarda bu süreç daha da canlanacaktır, 2002- 2012 döneminin sağlıklı, serinkanlı bir analizi.
Menderes dönemine kadar gitmeyelim isterseniz ama 27 Mayıs darbesinden itibaren ülkemizde yaklaşık onar senelik dönemlemeler yapmak çok da anlamsız değil.
1960-1971, 1971-1980, 1980-1993, 1993-2002, 2002-2012 yapılabilecek mantıklı dönemlemelerdir diye düşünüyorum.
Söz konusu beş dönemleme içinde 2002-2012 döneminin diğerlerine oranla en başarılısı, en dönüşüme yönelik olduğunu düşünüyorum; düşünmekten de öte, galiba bu somut bir gerçeklik.
Kişi başına gelirin dolar bazında artışı, kamu maliyesinin disipline edilmiş olması, tarımsal nüfusun gerilediği nokta, AB sürecinde atlanan eşik, sivil-asker ilişkilerinde anayasal, yasal dönüşümler çok eksik kalmakla beraber vesayet ilişkilerinde sağlanan olağanüstü iyileşme, tüm eksik ve aksaklıklarına rağmen demokratikleşme, AB uyum paketleri son on seneyi diğer dönemlerden ayıran başarılardan ilk aklıma gelenler.
Bu arada bendenizin kişisel olarak çok beğenmediği ama bendeniz katılmıyor diye de meşruiyetinden fazla bir şey yitirmeyen ağır muhafazakar parfümlü değişiklikler de var.
Unutmayalım, AK Parti kendini liberal demokrat olarak değil, muhafazakar demokrat olarak tanımlayan bir parti ve bu partinin de çekirdek muhafazakar tabanına mesajlar üretmesi normal karşılanmalı.
Bu muhafazakarlaşma sürecinde önemli olan, bendenizin de bir yurttaş olarak takipçisi olacağım konu, muhafazakar adımların, 1982 Anayasası ile demiyorum, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile çelişmemesi.
Yaklaşık on yıllık dönemlemeler itibariyle baktığınızda karşınızda hiç tereddütsüz başarılı bir siyasi iktidar var; 3 Kasım 2002’den beri yükselen seçmen desteği de bu tesbitimin demokratik kanıtı.
ANCAK, meseleye on yıllık bir bütün olarak değil de, söz konusu başarılı on yılı kendi içinde dönemlendirerek baktığınızda karşınıza sevimsiz manzaralar da çıkmıyor değil.
Bugün yüzde ellilik desteğin birinci sene-i devriyesi; böyle muhteşem bir toplumsal-siyasal destekten sonra son bir senenin siyasal icraatının böyle mi olması gerekiyor idi?
Son bir senede yüzde ellilik desteğe karşılık, bu irtifada ne yapıldı, bilen var mı?
Bütün siyasi hayat 12 Eylül’ün hukuksal çerçevesi ile belirleniyor hala; yüzde 34, arkasından yüzde 47, arkasından yüzde elli, bu arada da yüzde 58’lik anayasa desteğini unutmayalım, oy alan bir siyasi parti neden daha cesur adımlar atamıyor, bendenizi gerçekten aşan bir mesele bu galiba
Bu arada “cesur adım” ifadesinden muradım, sadece, hukuk sistemimizin, devletimizin altında imzası olan uluslararası sözleşmeler doğrultusunda reforme edilmesi; başka bir ifadeyle, arkada uluslararası hukukun baba gibi meşruiyeti olacak, kimse ağzını açamayacak.
AK Parti 2003-2007 dönemi muhteşem icraatına neden geri dönemiyor?
Devlet protokolü, YAŞ hukuku, Anayasa 117 neden değişmiyorlar?
İş güvenliği kanunu neden çıkmıyor, devlet yardımları neden Rekabet Kanunu ile yasal olarak ilişkilendirilmiyor?
AK Parti’nin en azından yüzde elli oyu var, Sayın Başbakan’ın toplumsal-vicdani desteği mutlaka bu oy oranının da üzerinde ama Türkiye’nin vicdanı altı aydır Uludere için rahatsız.
Büyük siyasi destekler bugünler için değil ise, hangi zamanlar içindirler?
AK Parti’ye eleştirim, her zaman olduğu gibi, ağırlıklı olarak, yaptıkları için değil, yapmadıkları için. twitter.com/KarakasEser
