Sağlıklı yaşamın vazgeçilmez unsuru olan süt ve süt ürünleri günde en az 2-3 porsiyon tüketmemiz gereken besin grubudur. Protein yönünden süt ve peynir, hayvansal protein yönünden, et ye balık kadar değerlidir. Sütte ayrıca A ve B vitaminleri, demir, bakır ve kalsiyum gibi madensel tuzlar da bulunur. Sütün asıl önemi, sanıldığı gibi, protein içermesinden doğmaz. Protein yönünden 50 gram et 250 gram süte denktir. Süte önemini kazandıran yapısında bulunan kalsiyumdur. Kemiklerin büyümesi için çok gerekli bir eleman olan kalsiyum sütte bol miktarda bulunur. Ancak bu kadar önemli bir besin olduğu için ‘sütü nereden almalıyız, hangi sütü tüketmeliyiz ‘sorusu önem kazanıyor. Süt birçok hastalık yapan mikropların barınması için oldukça elverişli bir ortam. Türkiye’de 2001’den bu yana yapılan çalışmalara baktığımızda üretilen çiğ sütlerin sadece yüzde 40’ının denetlendiği belirlendi. Bu sütlerden alınan örneklerde kusma, gaz, şişkinlik, bulantı ve besin zehirlenmesine kadar gidebilecek hastalık etmeni yaratan mikroplar barınıyor.
Saklama konusuna dikkat
Çiğ süt almamak en doğrusu. Ancak çiğ sütte ısrarlıysanız, 70 derece ısıyı geçmeyecek şekilde süt kaynamaya başladıktan sonra 5 dakikayı geçmeyecek şekilde evde pastörizasyon yapmalısınız. Sağlıklı beslenme için UHT işleminden geçmiş, uygun koşullarda saklanan sütlerin tüketilmesi en doğrusu. Uzun ömürlü sütler besin değerini aylarca koruyor. Süt ürünlerinin buzdolabında saklanmasında dikkat edilmesi gereken ilk kural, ürünlerin satın alındıktan sonra en kısa zamanda buzdolabına yerleştirilmesidir. Ürünler, buzdolabında 4-6 derece arasında sıcaklıklarda saklanmalıdır. Ürünler tüketilirken porsiyonlara ayrılmalı ve o şekilde servis edilmelidir. Buzdolabına geri konulacak ürün ise temiz bir kapta muhafaza edilmeli,ürünlerin son kullanım tarihleri takip edilmeli ve süre aşılmamalıdır.