Bugün “Dünyâ Kadınlar Günü” olarak kutlanıyor.
Böyle bir gün için neden 8 Mart târihinin seçildiği sayısız kereler yazılıp çizildiğinden ben bu noktayı bir yana bırakarak hemcinslerimin bu bağlamda nelere dikkat etmeleri, nelere özen göstermeleri ve nelerden sûret-i kat’iyyede sakınmaları gerekdiği husûsu üzerinde durmak istiyorum.
Bir kere üstünüzün başınızın temiz ve tertibli olması mühim. Hırpanî kılıkla dolaşmak hele hele suratınızda üç günlük sakalla gezinmek, hakkınızda hayırlı olmayabilir.
İkincisi kadınların hassas yaratıklar olduklarını aklınızdan çıkarmayarak bâhusus böyle bir günde kendilerine lütfen tokat filan atmayınız! Ola ki mecbur kalasınız! Ben kendimi bildim bileli hiçbir 8 Mart günü bir kadına el kaldırmamışımdır. Hattâ alışmak için genellikle 7 Mart’dan perhize başlarım ki dalgınlıkla bir pot mot kırmayayım. Bâzı sür’at-i intikâl özürlü arkadaşların şaşırmamaları için hemen belirteyim ki burada bahsedilen potun pokerdeki potla ilgisi yokdur. O tamâmen başka bir şeydir! Bundan, gerekirse, yâni umûmî arzu olursa, Dünyâ Kumarbazlar Günü’nde bahsederim.
Dönelim yine konumuza:
8 Mart’da hoşlandığınız bir hanımla meselâ güzel bir restorana gidebilirsiniz. Bu tür davranışlar sizleri kadınlar nazarında makbûl kılacak zarif jestlerdir. Ancak restorana gitmeden önce yanınıza aldığınız hanımın hesâbı ödeyebilip ödeyemeyeceğini de kontrol etmeniz iyi olur ki sonra çıkarken zor mevkıyde kalmayasınız! En iyisi çantasını karıştırıp içindeki meblâğdan bizzat emîn olmanız ve ihtiyâten çantadaki banknot tomarını cebinize indirmenizdir.
Hazır restorandan açılmışken; ben gerçi saray terbiyesiyle yetişmiş bir birâderiniz olarak en ufak bir problemle bile karşılaşmam ama herkes benim kadar şanslı olmadığı için uyarmam yerinde olur: Yemek yerken âdâb-ı muâşeret kaanunlarına âzamî riâyetiniz sizleri sevgilileriniz nezdinde daha da yüceltecek ve müstakbel muvaffakıyyetlerinizin temelini teşkîl edecekdir. Meselâ çorba servis edildiği zaman yeterince sıcak olup olmadığını anlamak üzere işâret parmağınızı tabağın içine sokmanızı hiç tavsiye etmem! Ez-kazâ sokdunuz, o zaman da parmağınızı kurulamak için zinhâr masa örtüsünü kullanmamalısınız! Zâten lokantalardaki masa örtüleri kolalı olduğu için kolay kolay nem de çekmez. Tecrübe konuşuyor!
Ayrıca eğer vakit geç olmuşsa ve o saatden sonra tramvay, dolmuş vs. bulunmayacağı için sevgilinizi yine taksiyle evine götürmek zarûreti hasıl olursa önceden kızın yanında yeterli para olup olmadığını tesbit zarûreti burada da geçerlidir. Lâkin tecrübeli bir centilmen burada ilâve bir husûsa daha dikkat etmek zorundadır. Kızı evine bırakdıkdan sonra siz aynı arabayla evinize devâm edeceğiniz için mâlûm çantada bunun için yeterli para olması da hâiz-i ehemmiyetdir. Yoksa ateşli bir vedâ bûsesinden sonra meselâ Rumelihisarı’ndan Beşiktaş’a kadar yayan gitmek mecbûriyetinde kalabilirsiniz ki şâyân-ı tavsiye bir durum değildir.
Son olarak hayâtî öneme sâhib bir tavsiyemi de eklemek isterim:
8 Mart günleri ilişkiniz bulunan bir hanıma kesinlikle, ama bakınız hakıykaten kesinlikle en ufak bir hediye dahî almayınız!
Çünki alışır seneye bir daha ister.
Bütün erkek okuyucularıma, bundan sonraki centilmenlik yollarında bu değerli bilgilerle mücehhez olarak saâdetler dilerim!
Ama yine de söylemeden edemeyeceğim:
Centilmen olunmaz, centilmen doğulur!