Medya da, kamuoyu da; Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti'nin, yerel seçim çalışmaları ile pek ilgilenmiyor.
Mayıs seçimlerindeki yenilginin getirdiği moral çöküntü, bu partilerin tabanlarında pek heyecan bırakmadı.
Artık 6'lı Masa'daki gibi toplantılar da olmadığı için bu partilerde ne var ne yok bir göz atalım.
Saadet Partisi, başta Ankara, İzmir İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirde kendi adaylarıyla seçimlere katılacağını açıklamıştı.
Bazı yerlerde istişareler sonucu Gelecek Partisi ile birlikte hareket edilecek.
Gelecek Partisi'ne odaklanalım.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 10 Aralık'ta partisinin İstanbul İl Kongresi'nde konuştu.
Yerel seçimlerden çok, 5 yıl sonraki milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimine işaret etti, uçuyordu:
"Gelecek Partisi tek başına iktidarın ve ben de tek başına Cumhurbaşkanlığı adaylığının öncüsü olacağım."
Coşku ve heyecanın bulunmadığı, salonun tıklım tıklım dolmadığı kongrede, bu hedef nasıl yankılandı bilemiyoruz.
Bu ülkede başbakanlık yapmış bir ismin kongredeki şu sözleri de vefasızlığın yansıması oldu:
"Bu seçimler sadece yerel seçimler değil. Bu seçimler, Türkiye'nin makûs talihini değiştirme seçimleridir. Geçen seçimlerde, yalan bir propagandayla, din, vatan, millet hamasetiyle kandırılan vatandaşlarımıza gerçeği anlatacaksınız."
Yani bu mudur? AK Parti'ye oy vermiş milyonlarca seçmene "sizi din, vatan, millet hamasetiyle kandırdılar" demek AK Parti genel başkanlığı yapmış birine yakışır mı?
Bu lafları; CHP söylüyor, PKK'nın siyasi kolu şimdiki adıyla DEM Parti söylüyor, Sol partiler söylüyor, Komünist Parti söylüyor...
Davutoğlu'ndaki bu savrulma nedir böyle?
Gelecek Partisi olarak Saadet Partisi ile her yerde olmasa da işbirliği yapacaklarını Davutoğlu da söylüyor.
DEVA Partisi'ne gelince.
30 Eylül'de seçimlere kendi adayları ile gireceklerini belirten Ali Babacan, 3 Aralık'ta partisinin 51 il ve ilçe belediye başkanı adayını açıkladı. Onun da umudu 5 yıl sonraki genel seçimlerde:
"Yerel seçimlerde sarı kartı gösterelim ama genel seçimlerde kırmızı kartı hazırlayalım."
Neredeyse ismi unutulacak Demokrat Parti de seçimlere kendi adayları ile gerecek.
Bu dört partiyi neden gündeme getirdik?
31 Mart 2023 akşamı Türkiye'de yeni bir dönem başlayacak.
Siyaset yeniden yapılanacak.
1 Nisan 2023'ten itibaren, halkta bir karşılığı olmadığı halde, seçmenin Mayıs seçimlerinde verdiği dersi anlamazlıktan gelen siyasî parti yöneticileri nihayet gerçeği kabullenecekler.
En büyük şoku da CHP ve İYİ Parti yaşayacak.
İYİ Parti şimdiden ters yumruk yemiş, gardı düşmüş boksör gibi, yalpalıyor.
Bakmayın artık kendisine, "Eş Başkan diyesim geliyor" denmeye başlayan Özgür Özel'in afra tafrasına.
Kemal Kılıçdaroğlu da böyle atıp tutuyordu.
Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ın o kazandık videosu neydi öyle hatırlayınız..
Seçime 2 gün kala 12 Mayıs'ta Ekrem İmamoğlu; "bu arada aramızda kalsın başkanım kazanıyoruz deyince Mansur Yavaş da "kazanıyoruz kazanıyoruz" diye üsteliyordu.
14 Mayıs'ta da gece boyunca "kazandık... Kazandık..." diliyle konuştular.
1 Nisan 2023: Türkiye Yüzyılı'nda yeni bir kilometre taşı...