Müzik Yorumcuları Meslek Birliği Başkanı Burhan Şeşen sonunda düzene isyan etti.
Bir sürü nokta var Şeşen’in isyan ettiği.
Mesela eserlerin ticari meta haline gelmesi,
Mesela bazı radyo Dj’lerinin eserlere aranje aşamasında müdahale etmesi,
Mesela, 50 yaş üstü sanatçıların eserlerine yeterince yer verilmemesi...
Başkan haklı ama dile getirilmesi gereken ama’lar var.
***
Müzik eserlerini ticari meta haline getiren süreç para karşılığı klip yayınlanmasıyla başladı.
Tıpkı rüşvet gibi alan kadar verenin de suçlu olduğu bir düzen bu.
Bir sürü yapımcı şirket zamanında bu yola başvurdu, haksız şekilde meslektaşlarının önüne geçti.
Radyo Dj’lerinin eserlerin aranje dönemine müdahale etmesine gelince.
Kabul edilebilir bir durum değil bu ama eserine müdahale edilmesine izin verene de kızmak lazım.
Radyo, televizyon, eser sahibi aslında bir saç ayağı gibi durmalı sektörün yaşaması için ama burada da ciddi eksikler var.
En azından promosyon dönemi dışında da sanatçı sektör üzerinden dinleyiciyle buluşabilmeli...
***
50 yaş üzerine gelen ambargoya sektör Ajda, Sezen, MFÖ çalıyoruz diye itiraz edebilir.
Kendi adıma elimde bazı veriler var.
Mesela Show Radyo’da yayımlanan Başıboş Saatler ya da Sarı Tramvay veya Radyo Viva’da yayımlanan Üç Nokta’nın dinlenme oranla rına bakınca,dinleyicinin bir yaş sınırı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Ancak eserlerin ticari ürüne döndüğü bir ortamda magazin ve sosyal medyada konuşulmak da bilinirlik etkisi yarattı ve müzikalite maalesef geri planda kaldı.
Başkan haklı, sıkıntılar, hadsizlik gibi ciddi problemler var.
Ama sektörde çok rahat değil.
Hem rekabet sert hem de kalite dışı rekabet unsurları devrede.
Bu ortamda eser sahibi, yorumcu, yapımcı ve sektör birlikte hareket etmeli.
Pasta küçüldükçe herkesin payına düşen dilim de otomatik olarak küçülecek.
O yüzden tüm taraflar süratle buluşmalı be yaşananlara çözüm yollarını birlikte aramalı. Doğrusu da bu zaten...