Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu hocalarından Yrd.Doç .Dr. Sefa Şahan Birol öğrencilerine öyle bir sınav yaptı ki öğrenciler gözyaşlarını tutamadı.
Haziran ayının ilk günleri....
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi 4. Sınıf Öğrencileri mezuniyet öncesi son sınavlarına girmeye hazırlanmaktadır. Herkesin en çok çekindiği ders “Teorik Araştırma Projesi Dersi Sınavı”dır. Eğer bu dersi geçemezlerse mezun olamayacak, okulu uzatacaklardır.
Dersin hocası Yard. Doç. Dr. Sefa Şahan Birol sınav kağıtlarını dağıttığında bütün öğrencilerin elleri titrer.
Okumaya başlarlar, okudukça önce şaşırırlar, sonra göz yaşlarını tutamazlar.
Sefa hoca 4 yıllık dersi 4 dakikada vermiştir.
Bu dersi verirse kendisi gibi öğretmen olacak olan öğrencilerine, yani müstakbel meslektaşlarına işin “aslını” anlatmaktadır soru kağıdında.
İŞTE O SORULAR
- Ders esnasında telefonunuz ile uğraşmanıza izin vermediğimde, bir öğretmen olarak öğrencilerinizin size ve bilgi aktarabilme çabanıza saygı duymasını sağlamanın gerekliliğini,
- Derse geç kaldığınızda sınıfa almadığımda, her türlü işinizi özenle yapmanız gerektiğini,
- Devamsızlığınızı takip ettiğimde, işinize sahip çıkmanız gerektiğini,
- Konu belirleyerek grup halinde sunum yapmanızı istediğimde, ekip çalışmasının, arkadaşlığın ve birbirinize güven duygusunun aşılanmasının gerekliliğini,
- Ders sırasında her birinize söz vererek toplum içerisinde aktif bireyler olarak özgürce kendinizi ifade edebilmenizin gerekliliğini aşılamaya çalıştım.
BU SINAVA GİREN HER ÖĞRENCİ DEVAMSIZLIK SORUNU OLMADAN BU DERSİ BAŞARI İLE TAMAMLAMIŞ SAYILACAKTIR.
Size vermiş olduğum bu dersin sonunda sizden tek beklentim, proje araştırmaları konusunda kendinizi geliştirme çabanızdan önce öğrencilerinizin gönlünde taht kurabilecek bir öğretmen olabilme konusunda araştırmalar içerisinde bulunun ve öğretmenliğiniz süresince asla unutmayın ki :
"Hayatta nottan çok daha değerli şeyler vardır".
İşte böyle. Henüz daha birkaç gün önce yapılan bu sınav sadece Sefa Şahan hocanın öğrencilerine değil, okuyan, paylaşan herkese çok ince dersler içeriyor.
Aileler de, eğitimciler de, öğrenciler de bilmeli ki;
- Okulda not tek başına asla bir kriter değildir.
- Eğitim sistemleri her öğrenciyi aynı sınavlara tabi tutarak büyük bir haksızlığa sebep olmaktadır, çoğu genç hem bu haksızlığın mağduru olup hem de sorumlu tutulmaktadır.
- Öğretmenlerin işi müfredatı çocuklarımıza, gençlerimize birebir okumak değildir. Öğretmen eğiten, öğreten, yol gösteren ve en önemlisi örnek olandır. Unutmayalım ki ham bilgi ile öğretmenlik olsaydı en büyük öğretmen google, youtube gibi bilgi kaynakları olurdu.
- Gençler bilmeli ki okulda öğrendikleri değil, öğrenmeyi öğrenmeleri önemlidir.
- Ve en önemlisi öğretmenlerin ana işi öğrencileri mezun etmek değil, onların hayatında kalıcı izler bırakmak, onların akıl hocası, yaşam koçu ve rol modeli olmaktır.
Özellikle sınavların yavaş yavaş sonlandığı şu günlerde, genç kardeşlerim sınavların sonuçları ile kendinizi üzmeyin. Varış noktasına değil, yolculuktan keyif almaya odaklanın. Doymaya değil, lezzet almaya çalışın. (Bu söyleyeceğimi bana söylediklerinde ben de inanmamıştım, şimdi siz de inanmayacaksınız ama siz de benim gibi sonradan anlayacaksınız) Okul hayatı ömrünüz boyunca özleyeceğiniz, okula dair en sevmediğiniz şeyleri bile çok kez rüyanızda göreceğiniz özel bir dönem. Tadını çıkarın.
Sınavlarını bitiren kardeşlerime sonuçların hayırlı olmasını diliyorum.