Cnn-Turk ekranında çarşamba gecesi ilginç bir tartışma vardı. Türkiye’de seçmene “bidon kafa”,” göbeğini kaşıyan adam” denmesinin yarattığı psikolojik etkilerden tutun da tek bir
twitin bir yayını nasıl etkilediğine kadar konuşulması gereken çok şey var bu yayında.
Birincisi Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ceyda Karan’ın bazı yerlerde seçmenin eline oyuncak gibi oy pusulası verildiği iddiası. Ne demek tam olarak bu?
“Seçmene aptal demedim” diyor Ceyda Karan doğru aptal demedi ama ne dedi. Bazen fil diye tanımlarsınız bazen de 4 ayağı, kulakları, hortumu var dersiniz ya öyle bir örnek olmuş bu. Seçmene üstü çok da kapalı olmayan bir hakaret var burada.
Bazı bölgeler de havada bir laf, nerede, hangi seçmene, o sırada diğer partiler ne yapıyormuş gibi bir sürü soru üretilebilir.
***
Buradan devam edeyim birisi Ceyda Karan’ın bu sözlerine hakaretlerle cevap veren bir twit atmış. Fikir tartışmasına bir kadının güzel olup olmaması üzerinden dahil olmak hem yakışıksız hem de konuyu aslından koparıp bir başka mağduriyet görüntüsüne yol açtığı için strateji olarak da doğru değil.
Her neyse yayında okunan tek bir twit, bu fikre karşı çıkan herkesi temsil ediyor gibi okunmalı mı, moderatör tek bir twit üzerinden yayın şekillendirmeli mi?
Mesela bir değil de 30 hakaret için twit gelse ne olacak? Ya da hakaret içeren twitler konuktan programa yönelse reklam arasına mı çıkılacak? Türkiye’de sosyal medya yayınları gereğinden fazla etkiliyor ve bu durum tüm siyasi tartışmalar için geçerli.
***
Gelelim,bu tür tartışma programlarının Türkiye’ye sağladığı faydaya... Fikirler elbette tartışılmalı ama tartışma adabı konusunda zorluk yaşamıyor aksine konukları genellikle en hararetli taraftarlardan seçiyor bazı kanallar. Bir yerden sonra faydadan çok ülkeye zarar veriyor bu tür tartışmalar.
Tartışmanın olmadığı, tek sesli bir yerden değil, sadece fikirleri tartışan konukların tercih edildiği bi ortamdan söz ediyorum. İhtiyaç bu ama reyting öyle alınmaz inanışı bizi genellikle doğru noktanın dışına itiyor...