Şahsen ben 31 Mart akşamı şunları merak ediyorum.
1. Cumhur İttifakının önemi için Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli çok samimi, ikna edici açıklamalar yaptılar. 15 Temmuz darbe direnişindeki gönül beraberliğinin, Yenikapı ruhunun ve Türkiye’nin büyük yürüyüşünün devamı için meselenin beka meselesi olduğunu vurguladılar.
Sayın Cumhurbaşkanının konuştuğu meydanlardaki coşku, mayanın tuttuğunu anlatıyor. Milletimiz bizi bugüne kadar hiç yanıltmadı, inşallah yine yanıltmayacak.
Ancak içten dıştan öyle şer saldırıları var ki, milletimizin kafası karıştırılmak isteniyor. Her iki partinin içine yönelik nifak hamleleri hala devam ediyor. Bu zemindeki provokasyonlardan endişe etmediğimi söyleyemem. Şer cephesi, ellerindeki seçim kozunu son imkân olarak görüyor. Bir kriz, kaos planı devreye sokulmak isteniyor.
Evet, milletimizin bunlara pabuç bırakmayacağını düşünüyorum. Yine de merak ediyorum; acaba AK Parti ve MHP seçmeni ne kadar ikna oldu?
2. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin HDP ile birlikte hareket etmesi, CHP ile HDP’nin aleni işbirliği yapması, CHP yöneticilerinin HDP’ye açıktan destek ifadeleri, Kandil’in talimatlarını harfiyen tekrarlayan HDP’nin bu tavrı, seçmenleri nasıl etkileyecek?
Merak ediyorum, CHP’nin vatansever seçmenleri açıktan oynanan oyuna rağmen CHP’ye destek verecekler mi? Ne kadar bir destek olacak bu?
Merak ediyorum, İYİ Parti’nin milliyetçi, ülkücü geleneğinden gelen geniş kitlesi, bu HDP işbirliğini ne kadar sineye çekecek? Sandıkta nasıl bir tepki verecekler?
Merak ediyorum, Saadet Partisi’nin milli görüş çizgisindeki muhafazakâr tabanı, HDP işbirliğinden ne kadar rahatsız oldular? Saadet yöneticilerini bir İdris Naim Şahin tercihinde ne kadar tasvip ediyorlar? Şanlıurfa’da HDP’nin Saadet lehine aday göstermeyişini nasıl değerlendiriyorlar?
3. CHP adaylarını destek için aday gösterilmeyen yerlerde HDP tabanı Kandil’in talebi doğrultusunda blok olarak CHP adaylarını bütünüyle destekleyecek mi?
Merak ediyorum, PKK ile mücadelede devlet, büyük bir kararlılık göstermişken, dağa giden gençler, ailelerinin çağrısı üzerine evlerine dönmeye başlamışken, Suriye’de Kürt siyasî hareketinin ABD tarafından finanse edildiği, ABD güdümünde olduğu besbelli iken HDP seçmeni hakikati görmede ne kadar insaf sahibi olacak?
4. Doğu ve Güneydoğu’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “bölücü örgüte en ufak bir destek karşısında anında kayyım…” kararlılığı sergilerken, HDP seçmeni “Kürdistan” hayali için devletle inatlaşmayı seçecek mi?
Merak ediyorum, bir arada, gönül beraberliği ve kardeşçe yaşamak varken, bölücü örgüt PKK’dan medet ummaya devam mı edilecek?
Bu meraklarımı gidermek için algı operasyonları için kullanılan ve seçmeni maniple eden anketlere aldırmıyorum.
Bakmamız gereken tek tablo, seçim sonucu. 31 Mart’taki seçim, gerçek manada bir referandum olacak.
Bu seçim daha önceki yerel seçimlerden çok farklı. Partiler değil, ittifaklar yarışıyor.
Özellikle İstanbul ve Ankara sonuçları, Türkiye’nin siyasî geleceğini doğrudan ilgilendiriyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tartışmaya mı açılacağı, yoksa tahkim mi edileceği seçim sonuçlarına bağlı.
Meraklarımı gidermek için 1 Nisan sabahı seçim sonuçlarına il il, ilçe ilçe ayrıntıları ile bakacağım.