Bu haber 25 Eylül Çarşamba günü medyada göründü. Ama bu haber sadece haberlerden bir haber, fazla bir şey değil, basın asla fikr-i takibini yapmayacak, bunu biliyoruz.
Anladığımız kadarıyla ele geçirilen söz konusu 307 kilo eroin bu sene yakalanan en büyük uyuşturucu miktarı.
İnternet sitelerinden yapacağım küçük alıntılarla haberi özetlemeye gayret edeyim ama hemen sonra bazı aklıma takılan bazı soruları sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Yapılan takipte şebekenin, İran üzerinden gelen uyuşturucuların bir yolcu otobüsü ile İstanbul’a getirileceği belirlendi. Van Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğü ile irtibata giren İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucuların bir seyahat firmasına ait yolcu otobüsüyle İstanbul’a gönderildiğini belirledi.
Uyuşturucunun alıcılarını tespit etmek için bekleyen polis, içinde eroin bulunan paketlerin, otobüsten bir minibüse aktarıldığı sırada operasyon düzenledi.
Uyuşturucuların aktarılması sırasında polis baskın yapıyor ve otobüs sürücüsü Nezir P. İle minibüsteki Temel A. ve Kemal B. gözaltına alınıyor.
Polisin kameralara da yansıyan operasyonda 307 kilo 750 gram eroin ele geçirilirken bu miktarın bu yıl polis tarafından ele geçirilen en yüksek miktar eroin olduğu belirtildi.
İstanbul’da uyuşturucuların ele geçirilmesiyle Van’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. Yapılan baskında 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 şüpheli İstanbul’da yakalanan 3 kişi ile birlikte İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.
El konulan eroinlerin Hollanda’ya götürülmesinin planladığının belirlendiği öğrenildi.”
Bu tür haberlere doğrusu çok alıştık, bu haberde tek eksik uyuşturucuya hassas yetiştirilmiş köpeklerin ismi.
Aklıma takılan soruları, kanaatime göre de en önemlisini sona saklayarak, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eroin, fiyatı ülkeden ülkeye, hatta şehirden şehire çok büyük ölçüde değişen bir zehir.
Haberlerden söz konusu 307 kilo eroinin nihai yolunun Hollanda olduğunu da öğreniyoruz.
Büyük batı kentlerinde bir kilo eroinin fiyatı kalitesine göre yüz bin dolardan yüz yetmişbeş bin dolara kadar değişiyor; bu bilgi de açık istihbarat, internet sitelerinden öğreniyorum.
Şayet bu miktar yani 307 kilo eroin yakalanmasa ve Hollanda’ya ulaşsa, değeri otuz milyon dolardan elli milyon dolara kadar değişecek.
Doğrusu üç yüz kiloluk bir mal için çok önemli bir para.
İstanbul’da en mutena yerlerde, mesela Suadiye’de kaliteli bir apartman dairesinin fiyatı bir milyon dolar civarında ve bu evler yaklaşık on daireli apartmanlarda yani Suadiye’de iyi bir apartman on milyon dolar.
Yakalanan eroin miktarının Hollanda fiyatı ile Suadiye gibi bir semtte onar lüks daireli beş lüks apartman alabiliyorsunuz.
Son operasyonda, haberden öğreniyoruz, Van’dan gelen otobüsün şoförü ile paketleri otobüsten bir minibüse aktaran iki kişi tutuklanıyor, bir itirazım yok, cezalarını çeksinler.
Ancak, kimse bana bu eroin meselesinin, son partinin değeri Suadiye’de beş lüks apartman, bu şoförün ve diğer iki ayakçının işi olduğunu söylemesin.
Bu haberlere ve ön isimleri, Temel, Kemal, Nezir, vs. açık, soyadları noktalı verilen faillere alıştık ama nedense bu büyük volilerin arkasında kimler var, bu beş lüks, onar daireli apartmanın parası kimlere gidiyor, bunu bir türlü öğrenemiyoruz, bunlar, esas patronlar ne oranda yakalanıyorlar, bunu da bilmiyoruz.
Başka bir konu da, bu paketler, dile kolay, 307 kilo, hep Van’dan geliyor.
Bu eroin paketlerinin İran’dan dağlardan eşek sırtında gelmediğini de biliyoruz.
Bu paketler sınır kapılarından TIR’larla giriyorlar büyük ölçüde.
Bir ihtimal daha var, Vanlı dostlar hep söylerler ama bu konuyu burada yazmaktan bile utanıyorum, çekiniyorum.
Van ile İran arasındaki sınır kapılarında son otuz senedir görev yapan asker, sivil tüm resmi görevlilerin ve birinci derece akrabalarının banka hesapları, üzerilerinde bulundurdukları gayrimenkul tapuları, menkul kıymetleri bir görsek acaba karşımıza nasıl bir manzara çıkacaktır, bunu da merak etmekten, suçsuz çok sayıda görevliyi tenzih ederek, kendimi alamıyorum.
Böyle bir soruşturma çok mu zordur?