Fenerbahçe, Kasımpaşa karşısında daha maçın ikinci dakikası dolmadan Mehmet Topal’ın, penaltıya sebebiyet veren hareketlenmesi nedeniyle Kalu Uche’nin ayağından 1-0 geriye düştü. Kasımpaşa maça avantajlı başladı.
Fenerbahçe ilk yarı itibariyle iyi futbol sergilemekten çok uzak kaldı. Tek santrforla oyuna başlayan, organize ataklar geliştirmekten yoksun kalan, rastgele topu ileriye şişirerek gol umutları nereye kadar gerçekçi olurdu; anlam veremiyorum.
Webo yalnızlığa mahkum bırakılarak destek almazsa, orta sahada olağanüstü top kayıplarıyla oynayan Meireles ve Mehmet Topal, Fenerbahçe’nin olası gol pozisyonlarını daha orta sahada başlamadan bitirdi. Mehmet Topal bu kadar top kayıplarıyla nasıl oynuyor anlamıyorum. İkili mücadeleye giremiyor. Meireles hep yerde. Bu iki oyuncu da birbirine benzer özelliklere sahip olmalarına rağmen Kocaman bunlardan her nedense bir türlü vazgeçemiyor.
Salih gibi genç bir futbolcunun 18 kişilik kadroya bile alınmayışı, ilk önce bende şaşkınlık; diğer izleyenlerde de nasıl duygular yaşattı bilemiyorum.
Karambol pozisyonlarda kaleye yaklaşan gibi gözükmesine rağmen koskoca Fenerbahçe böylesine karamboller içinde gol beklentisi içinde olmamalı.
2. yarı Baroni ve Sow’un oyuna girmesiyle hücumda çift santrfora bürünen Fenerbahçe, daha aktif, daha fazla adamla Kasımpaşa’nın üzerine giden ve de 60’da Webo’nun kafasıyla maçı eşitleyen oldu. Ama net pozisyon üretmekte kısır kaldı.
Volkan’ın Adem’in şutunu kale direğinin dibinden çıkartması da bana göre maçın kırılma noktalarından birisiydi.
Aykut Kocaman hala bazı şeyleri neden böyle yanlış yapıyor anlayabilmiş değilim, çözemiyorum. Son maçların formda oyuncusu Cristian’ı oynatmazsan, Sow’u sahaya sürmezsen, Salih’i yok sayarsan kazansan bile sıkıntı yaşarsın. Sen, sen ol Aykut hoca, elindeki futbolcuları yerli yerinde iyi kullan. Son dakikada Yalçın’ın, Webo’yu düşürmesi net penaltı. Galibiyet önemli ama bu kimseyi yanıltmasın. Penaltı da tekrarlanmalıydı, çünkü herkes atıştan önce ceza alanına girdi.