Dokunulmazlık meselesi, Başbakan’ın çıkışıyla bambaşka bir yere taşındı. Başbakan Davutoğlu, hakkında fezleke bulunan bütün milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması talebini yükselttiği dünkü çıkışıyla muhalefetin elindeki en büyük argümanı almış oldu..
Ana muhalefetin sözcüleri ısrarla aynı şeyi söylüyorlardı;
“.. dokunulmazlıklar kalkacaksa sadece HDP’lilerin değil, herkesin dokunulmazlığı kalksın..”
Başbakan çıktı ve dedi ki; “.. tamam, herkesin dokunulmazlığı kalksın..”
‘Herkesin’ dediği, hakkında fezleke bulunan herkesin..
***
Şimdi değerli dostlar, bir soruyu masaya bırakmam lazım..
Bunun, üzerinde uzun uzun konuşulup, neticesinin kamuoyuna ilan edilmesi kararlaştırılmış bir çağrı olup olmadığını bilmiyorum..
Yani tüm tarafların rızası var mı, yok mu?
Bu spontane bir çıkış mı, yoksa planlı ve de hesaplı mı?..
***
Açık söylemeliyim ki, ilk duyduğumda, acaba neden AK Parti,
CHP tezlerini yükseltiyor ve elmalarla armutları birbirine karıştırıyor, diye sordum...
Öyle ya..
Teröre bulaşmış milletvekillerinin dokunulmazlığını konuşuyoruz..
Üzerinde fikir birliği sağlayabileceğimiz bir konu olması gerekiyordu.
Nereden çıktı şimdi 506 dosya?..
***
Anladığımı arz edeyim..
AK Parti burada üç boyutlu bir taktik uyguluyor bu çıkışıyla...
1) Siyasi
2) Hukuki
3) Psikolojik
Bu üç boyutlu taktik stratejinin belli oranlarda kâr-zarar dengesi hesaplanmış olabilir..
Şerhimi düşerek devam edeyim..
Hesaplanmamış da olabilir..
Tamamen Sayın Başbakan, ‘madem öyle/işte böyle’ diyerek spontane bir çıkış da yapmış olabilir..
Öyleyse bile bundan sonra altının doğru-dürüst doldurulması gerek..
***
Başbakan’ın bu son çıkışı, tüpten çıkmış diş macunu gibidir..
Artık dönüşü yok..
Doğru-Yanlış..
Artık yapılması gereken süreci doğru yönetmek..
***
Öncelikle şunu görmemiz lazım..
Muhalefetin tek itiraz argümanı ortadan kalkmış durumda..
Ayrıca, AK Parti’nin, oyun kuran baskın parti tavrı da tahkim edilmiş oldu..
Peki şimdi ne olacak?..
Başbakan’ın da açıkladığı gibi TBMM’de bulunan dosya sayısı 506..
506 demek, 506 milletvekili anlamına gelmiyor..
Bir vekilin birden fazla dosyası olduğu için sayı böyle..
Hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle fezleke bulunan vekil sayısı 112..
Bunlardan 43’ü HDP, 41’i CHP, 22’si AK Parti ve 6’sı da MHP’li.. 1 de bağımsız..
AK Parti pek âlâ çıkıp şunu söylemiş oldu;
“Biz 22 milletvekilimizin yargılanmasını göze alıyoruz, siz de 41 milletvekilinizin yargılanmasını göze alabilecek misiniz?”
Yukarıda sözünü ettiğim ‘Psikolojik’ tarafı bu..
“Evet göze alıyoruz” derse eğer CHP, yine maddeler arasında saydığım ‘hukuki’ tarafını da görmüş olacağız..
Gelelim üçüncü taktik maddeye..
İşin siyasi tarafına yani..
***
Değerli dostlar..
Normal şartlar altında, dokunulmazlık dosyalarının tek tek ele alınması gerekiyor..
Kaba taslak bir hesapla, 506 dosya için yaklaşık bin 500 saat mesai verilmesi gerekiyor..
Başbakan ise bütün dosyaların tek oturumda oylanmasını teklif etti.
Amma bunun için Anayasa değişikliği gerekiyor.
Anayasa değişikliği için de en az 367 milletvekilinin ‘evet’ oyu lazım..
Anayasa oylamalarında partiler bağlayıcı grup kararı alamazlar..
Konu sahiden TBMM gündemine geldiğinde,
Haklarında fezleke bulunanlar ‘hayır’ oyu verirlerse..
Üstüne üstlük HDP blok olarak ‘hayır’ derse..
CHP’de ‘hayırcı’lar kendilerine taraftar bulursa..
AK Parti içinde de bir ‘hayırcı’ kadro çıkarsa..
(Yani hakkında fezleke olmadığı halde..)
Size söyleyeyim, bu Anayasa oylaması geçmez..
Bu da siyasi boyutu..
Kalın sağlıcakla